Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nereye gidersen git, birileri sana derinin rengini ve dualarını soracak. Onların itkilerini hoşnut etmekten uzak dur! Oğlum, çoğunluk önünde boyun eğmekten kaçın! İster Müslüman, ister Hıristiyan, ister Yahudi olsunlar, seni olduğun gibi kabul etmeliler ya da seni yitirmeyi göze almalılar. İnsanların görüşünü dar bulduğun zaman kendi kendine Tanrı'nın ülkesinin çok geniş olduğunu söyle; O'nun elleri çok geniştir, O'nun yüreği de çok geniştir. Uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama.
Sayfa 373
Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle; Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle . Ömer Hayyam I Kimi zaman, ağır ve iç karartıcı bir günün ardından inen Semerkant akşamında, işsiz güçsüz takımı baharat çarşısının yakınındaki çifte meyhane çıkmazında volta atmaya gelirdi. Amaçları güzel kokulu Soğd şarabının tadına bakmak değil, geleni gideni kollayıp çakırkeyif olmuş bir içkiciyi yakaladıkla­rında tepesine çullanmaktı. Kurban, toz toprağın içinde sürük­lenir, yemediği küfür kalmaz ve baştan çıkarıcı şarabın yüzün­deki yalazlanmasını sonsuza dek hatırlatacak cehennem ateşle­rinde yanması için beddualar edilirdi. Rubaiyat yazması, 1072′nin yaz aylarında yaşanan böyle bir olayın sonucunda doğacaktı. O sırada Ömer Hayyam yirmi dört yaşındaydı, Semerkant’a geleli çok olmamıştı.
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
Kitap beni çok etkiledi. Bir anda Direnişin zirvesine oturmuş bir adam. Sonrasında kayıplar, uzaklık, yıkım. Delilik ile dehalık arası bir çizgiden atlayış, zihin bulanması. Bi yandan üzülürken bir yandan da sonunu merak ettiğim bir kitap. Ağlak bir kız değilim ama beni duygulandıran güzel kitaplar arasında yerini aldı.
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,3bin okunma
"Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?" "İyi bir dava uğruna kötü çocuk olmak, insanın başına çok sık gelmez."
Şirin mektubun da: " İran hasta, başucunda pek çok doktor var. Çağdaş doktorlar, gelenekçi doktorlar... her biri kendi ilacını öneriyor. Onu kim iyileştirirse, gelecek onun olacak. Bu devrim başarılı olursa, mollalar demokratlaşma; olmazsa demokratlar mollalaşma zorunda kalacaklar " diyordu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Bir insan ister altın, ister akıl yönünden varsıl olsun, bunlardan yoksun olanlarla konuşurken çok dikkatli olmalıdır...
Reklam
Sen ki bunca kitap okumuşsun, çok uzun zaman önce bir sultanın annesinin , oğlu doğduğu zaman ne dediğini biliyormusun? " akıllı olma için dua etmiyorum.Akıllı olursan aklını güçlülerin hizmetine verirsin. Talihli olmanı istiyorum ki akıllı insanlar sana hizmet etsinler." Doğduğum zaman annem de benim için böyle dua etmiş olmalı...
Sayfa 143Kitabı okudu
Varsıllıklarını kazanmakta yetenekten çok talihin etkili olduklarını görürlerse, talihe metresleriymiş gibi bakıp ona tıpkı bir totem gibi saygı gösterirler.
Sayfa 208Kitabı okudu
" Okumak için uzaklara gitmekten çok, uzaklara gitmek için okumaktaydım. "
Sayfa 116Kitabı okudu
Sersemlemiştim, yani her zamankinden daha çok demek istiyorum, çünkü o günlerde sersemlik zaten doğal hâlimdi. Lobo beni kendince teselli etti: " Başına gelene şaşırmayasın İsyan. Şunu kafana sok, kardeşin senin asla erişemeyeceğin bir üstünlüğe sahip. " " Neymiş o? " diye sordum. " O, eski bir direnişçinin kardeşi; sen ise alt tarafı eski bir kaçakçının ağabeyisin. " Güldüm. Hıncım geçmişti.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Bedevi bir kadına bir gün en çok hangi çocuğunu sevdiğini sormuşlar. Kadın şöyle yanıt vermiş: Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, yolda olanı da eve dönene kadar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
318 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitapla Ömer Hayyam'ın şiirlerindeki o anlamı daha iyi anlamaya başlıyorsunuz. Onun bulunduğu dönemi yaşıyor; onu daha iyi tanıyorsunuz.Ayrıca Nizamülmülk, Hasan Sabbah gibi ilginç insanları tanıyorsunuz.Ayrıca o zamanın siyaset tarzıyla ilgili pek çok şey öğreniyorsunuz. Ama sonunda kitap öyle bir yere geliyor ki özgürlüğün nasıl zor ve kanla elde edildiğine (daha doğrusu edilmeye çalışıldığına) şahit oluyorsunuz. Kısaca bu kitapta yok yok!!!
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.