Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları
Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim:
İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
Cumhuriyet Dönemi şairlerine çok fena sinir olmaya başladım. Ya ne yaşadınız da öyle şiirler yazdınız, sizin hayatınız yüzünden ben neden boş duvarı izliyorum bu genç yaşımda?
"En ufak bir aralık dahi bırakmamıştı. Kapıyı öyle bir kapatmıştı ki biraz olsun açmak bile mümkün değildi. Söylediği sözler yenilir yutulur cinsten durmuyordu. Alelade gibi görünen bu sözleri, evet o sarf etmişti. Lakin elbette ki anlamları oldukça derindi. Bu denli bir kuvvetli reddediş, daha önce hiç görülmüş müydü, bilmiyordu. Sıradan gibi görünen bu sözleriyle adeta onu aşağılamış, yerin dibine sokmuştu. Bu yapılanlar esasen bütün bir maziye dehşet bir haksızlık, yaşanmış onca güzel şeylere ise feci bir yadsımaydı. Bunları duymak onu fena halde üzmüştü. Buna rağmen dimdik ayaktaydı. Bütün bir üzüntüsü tamamen hırsa dönüşmüştü. İçten içe biliyordu ne kadar kırıldığını lakin kendisini toplamayı artık çok iyi öğrenmişti. Bundan böyle cam kırıkları üzerinde yürüyebilirdi elbette. Her bastığı adımda yaşadığı derin acıyı hissederdi kuşkusuz. Fakat yine de acılara göğüs gerercesine yürümeye devam ederdi. Çünkü başka bir çare göremiyordu. Zaman güçsüzlük, yılgınlık zamanı değildi. Onun için artık sonu gelmez bir çaba, istikrarlı bir mücadele vardı. Yılmayacak, azimle yoluna devam edecekti. Bir gün başaracaktı. Başardığı şey kendisi olacaktı. Zaman gösterecekti, bundan emindi, inancı tamdı. İşte o zaman geldiğinde kendisini, kendisine armağan etmeyi çok iyi bilecekti." (Jack Brooks'dan)
Şu sarhoşluk konusu mevzu bahis olduğunda bi fena oluyor zihnim :)
Hayatımda bir defa sarhoş oldum ve o gece çok güzel bir insanı kaybettim..
Bir daha da içmedim .
Alkolle aram hiçbir zaman iyi değildi lakin bu mevzu tuz biber oldu.
Şimdi o insan yüzünden içmeden sarhoş olmuş gibi geziyorum:)
İçmeden sarhoş olmak en kötüsü bence :)
İşte şimdi haykırarak söylüyorum
“ İçkisiz de sarhoş ettin sen beni “ …
🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕
“Kadınların Haklarını
Yerine Getirme
Hususunda Allâh’tan Korkunuz !
Zîrâ Siz Onları Allâh’ın
Bir Emaneti Olarak Aldınız .”
🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕
“Sizin En Hayırlınız, Ehline ( Eşine Ve Çocuklarına )
herkes işinin hallolacağına bakıyor
Yanıyorum yanıyorum da
herkes yanarken elime avucumdakine bakıyor
ziyan olacağına bende dursun bu diyor
ben uyurken hep çekmecelerim karıştırılıyor
Kadının birinin eli cebimde kalmış
elini usulca çekip burada kalabilir dolabıma eşyalarını koyabilirsin diyorum.
o da benim gibi çalışırken uyuyakalanlardan
Yalnızlığa alışmak, çok fena bir şey …
Bakın yalnızlık demiyorum , yalnızlığa alışmak, diyorum..
Çünkü artık ne kimseyi istiyorsun hayatında ne çok sosyalleşebiliyorsun, tamamen köşene de çekilemiyorsun.