Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Umut Sarıkaya’yı duymamış olmak pek mümkün değil sanırım. En azından benim için öyleydi. Etrafımda, karikatürlerini seven çokça kişi vardı. Etrafımda dedim ama kanlı canlı etrafım değil, twitter’da falan takip ettiğim sanal etrafım daha çok. Yine de sevip saydığım, mizacını beğendiğim insanlar. Onlara güvenerekten Umut Sarıkaya’ya dair hislerim
Okudum bitti çok keyif aldım çok güzeldi diye tahlillenecek yalın bir kitap değil bu kitabım.
Sizlere HARİKA bir kitapla geldim
Alanında uzman bir gazeteci, yazar ve çok iyi bir konuşmacı Guardian dergisinin editörlüğünü yapmış Cambridge Üniversitesi’nde toplumsal bölünme üzerine araştırmalar yürütmüş. Tam donanımlı bu alanda meraklı ve
Doğrusu nasıl ve nereden başlayacağımı bilmiyorum. Bu seri bende iz (emare) bırakan kitaplar arasında yer edinmiş durumda.
Merve Özcan'ın kalemiyle daha önce tanıştım ve tanıştıktan sonra bağımlısı oldum. Kendine hayran bırakan kurgulara sahip kendisi, sadece kurguları değil kitaplarının içinde yer alan çizimleri de çok güzel. Ve kitapları
Sonunda okudum ama
Kitabı sonunda okudum ama aşırı klişe buldum. Öncelikle kitap akıcı 2 günde bitti ve yarattığı evren çok güzel olmasına rağmen ana karaktere ısınamadım. Ana karakter isyankar, travmaları olan ve her ama herşeyi yanlış anlayan biri. İsyankarlığı, üzüntüleri, travmaları olan karakterimiz nedense sadece kendisi öyleymiş gibi davranıyor.
Dikkat SPOİLER
Kendisine göre çok daha fazla travma yaşayan, beceriksizliğinin farkında olan ve kardeşini koruymadığı için kafayı yiyen ablasını sürekli paylıyor. Erken yaşta hayatın sillesini yiyip de büyümüş biri gibi değil de 15 yaşında liseli kız gibi davranıyor çoğu zaman. Özellikle ailesini başından atıp "özgür" olduğunda iyice karakterden soğudum. Bu noktadan sonra ise sadece etrafındaki karakterler için okumaya devam ettim.
Başından beri kullanan ve gerçekten sevmeyen ana erkek başrolümüz ise ( bu kitapta Tamlin) beni çileden çıkardı pasifliği ile. Bi an Yeniay Edward okuyorum sandım. 500 küsür yaşında sinsi bir ırka mensup savaş eğitimi almış bir yüce lord değildi karakter. Kesinlikle zekadan yoksundu. Bi de üstüne ana karakterimizi sürekli güçlü, son kale demesi falan saçımı başımı yoldum. Hoş bu 500+ yaşındaki savaş eğitimi almış kurnaz ve güçlü savaş lordunu 19 yaşında köyünden çıkmamış ormanda geyik tavsan avlayarak yasayan kız kurtarıyor. Klişe... Gerçi bizim kızla Tamlin e kalsa kız enfeksiyondan ölmese de yorgunluktan ve açlıktan ölürdü.
Bilmecenin cevabı klişe.
Buraya kadar 5/10
Tüm oyunları kazandığı halde ölmesi 6/10
Yazarın hatrı 7/10
İnce memed serim bitti.
Beğendim,
uslubu da hoş , akışı da güzel. Aytmatov gibi doğa betimlemeleri çok hoş.
Kendine özgü yaşar kemal.
Cumhuriyet dönemi kitaplarından ayrı olarak, dini figür olan imam Ferhat hoca, itaatsiz ve iyi kalpli bir imam olarak gösterilmiş. Babamların anlattığı namaz kılan savaşçı bir adam varmış eskiden, o kişi geldi aklıma. Ferhat hocayı da en az ince memed kadar sevdim.
