"Sana kızgın değilim, kırgın da... Bitmesi gerekiyormuş ve bitti, hepsi bu. Üzülmedim değil, hâlâ canım nasıl yanıyor bilemezsin. Biliyorum ki böylesine derin bir acının sebebi, tarifsiz bir mutluluğun bitmesiydi. Her şeye rağmen, hayatıma uğradığın için çok teşekkür ederim..."
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Rakipler (+18)
Severek okunulan Rakipler kitabını sonunda bende okudum. Canım Rüya'm @benimktp_dunyam kendisi çok severek okuyunca bana da gönderdi. Çok teşekkür ederim kalbi güzelim.️ Sophia ve Weston'un arasındaki rekabet onlar doğmadan önce başlamıştı. Büyükbabalarının birbirine olan düşmanlığı, onlarında birbirinden uzak durmasına sebep oluyordu. Aynı çevrede yaşamış, aynı okula gitmiş ve sosyal etkinliklerde karşılaşmış olmalarına rağmen aileleri gibi onlarda aralarına hep bir mesafe koymuşlardı. Biri güzel, diğeri yakışıklı olunca bu uzaklıkta bir yere kadar oluyor. Her ne kadar Sophia Weston'la araya mesafeyi koymaya çalışsa da Weston tüm karizmatikliğiyle buna izin vermez. Birbirlerini görünce tartışsalar bile sonunda barışmaları kaçınılmaz. Weston'un konuşma tarzı ilk başlarda bana uygun gelmese de okurken beni rahatsız etmedi. Konuşma şekli belki itici gelebilir ama aslında çok düşünceli bir adam. Bakalım yıllardır süren bu savaş Sophia ve Weston'la sona erecek mi? Ben şimdi kendi fikrime ne yazayım? Ben yangın var, her yer yanıyor diyeyim artık gerisini siz anlayın. Her yeri sardı alevler Şu meşhur bir çamaşır makinesi mevzusu vardı.
Ayşegül
Ayşegül
Ayşegül'ün yorumunda okumuştum. Ne yalan söyleyeyim çok merak etmiştim. Ne makineymiş arkadaş, bilmediğimiz ne marifetleri varmış. Uzun lafın kısası ben bu tarz kitapları çok seviyorum diyorsanız buyrun Rakipler kitabı sizi bekler. Açıkçası ben sevdim.
Rakipler
RakiplerVi Keeland · Yabancı Yayınları · 20211,053 okunma
Reklam
İyi Değilim;
"Zaman geçtikçe değişiyor çoğu alışkanlıklarımız. Biz değişiyoruz, başkalarına karşı olan bakış açımız değişiyor. Hatta gülüşümüz bile değişiyor. Mutluluğumuzun içine hüzün karışıyor ve acıyla birleşiyor gülüşlerimiz. Acılarımızı saklamaya çalışırken yeni ve derin yaralar açıyoruz yüreğimizde farkına varmadan. Yaralarımızı kimse kanatmasın diye uğraşırken her adımda biraz daha yalana batıyoruz sonra. Ve ilk yalanımız 'iyiyim' oluyor. 'Nasılsın?' diye soranlara 'kalbim kanıyor' demek yerine 'iyiyim' demeyi tercih ediyoruz. Hayatımızın o temiz sayfasını ilk kirletişimiz bu bizim. Ve bir gün geliyor sonra. Biz; iyi olmaya çalışmaktan vazgeçip, iyi olduğumuz yalanına inandırmaya çalışıyoruz kendimizi. Ama ben kendi adıma şunu söyleyebilirim; kendimi bir yalana inandırmak konusunda eskisi kadar başarılı değilim artık. Ve gerçeği itiraf edecek güçü de cesareti de bulamıyorum kendimde galiba. Yeni bir yol çizmeliyim ama nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Nefes alıyorum evet ama aslina bakarsan yaşamıyorum. Mutsuz da değilim. Doğrusu artık hiçbir şey hissetmiyorum. Dilimin ucuna gelen ne varsa yutuyorum. Tüm sözler düğüm oluyor boğazımda. Konuşmak, anlatmak istiyorum ama olmuyor. Bazen istemek yetmiyor. Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor sanki. Çok canım yanıyor. İçime akıyor gözyaşlarım. Ve yalandan da olsa geri kalmıyor gülümsemekten yüzüm. Kor ateşlerde yanıyor yüreğim ama olsun. Sen beni ateşlerde yanıyor yüreğim ama olsun. Sen beni merak etme. Son nefesimi aldığımı bilsem de, yine de iyiyim ben. İyiydim ben. Aslında hiç iyi değilim ben..."
Ucuzdu sevilmek kadar Yanında kalmadım, kalamadım inan Yüzümde tanıdık siman Canım da yandığın, inandığım zaman İtmezdin uçurumlara Hani ellerin? tutacaktın, yalan Nasıl severim bir daha?
“Yaralandığım yerden nasıl sarayim onu ben Defne? ‘Canım’ yanıyor, uzatamıyorum yandığı ateşe elimi. Çünkü zaten içindeyim ben o ateşin. Tut, çıkar onu. Tek çıkamaz artık. Zaten içinde olduğum ateşe nasıl atlayayım bir daha? Al, çıkar onu. Bu ateş çok sıcak, kaldıramaz.”
Sayfa 28 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Merak etme, aşkım, merak etme sakın, affettim. Affettim seni." Kalakalıyor, öylece bakıyor bana, inanamıyor âdeta duyduklarına, aklını yitiriyormuşçasına, irkiliyor, iriliyor gözleri. Yutkunuyor, duyduğundan emin olamadığını biliyorum. Gülümsüyorum, canım çok yanıyor, boğuluyorum. "En büyük erdemim bu, affettim seni, söylediğim gibi. Dönecek bir evin var." diyorum usulca. İçli içli ağlıyor sevgilim, sesli sesli ağlıyor önümde. Değmez, diyorum, gözünün tek yaşına değemez yedi cihan. Yine de, susmuyorum. "Seni affettim ama kendimi affedemiyorum." diyorum, soluksuz kalıyor, ağlıyor, sevgilimi bana yaptığı gibi mahvediyorum. "Ne yaptıklarım için, ne de seni affettiğim için, affedemiyorum kendimi."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.