Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
The girls of the sixties had mothers who predicted, insisted, argued that those girls would be hurt; but they would not say how or why. In the main, the mothers appeared to be sexual conservatives: they upheld the marriage system as a social ideal and were silent about the sex in it. Sex was a duty inside marriage; a wife’s attitude toward it was
ZAVALLILAR Köy muhtarı, beş yıl evvel kura çeken oğluyçün Üç dört köyü üst üstüne aratarak birkaç gün Yetim, yoksul, yosma, güzel bir kızcağız bulmuştu. O yetimcik, kocasını kurtararak askerden Bu ocağa «evim» diye sevinerek girmişken Biraz sonra bir ortağın beslemesi olmuştu. Bir yıl var ki dirlik yüzü görmemekte zavallı, Bir yıl var ki bir
Reklam
Cul-de-Sac(çıkmaz sokak)
Çünkü çıkmaz sokak sizi başka şeyler yapmaktan alıkoyar. Hayatınızı, sizi daha iyiye götürmeyecek bir şeye yatırmanın bedeli oldukça ağırdır.
Sayfa 24 - Profil Kitap, Ocak 2022, 10. Basım
Bir Acı Öykü :(
… birisi, eli çenesinde yanık bir türkü söylüyor. Sordum ne söylüyor diye. “Hoyrat,” dediler. Hoyrat, buralara özgü bir türkü türü. Yanık mı yanık. Sözleri çiğköfte gibi acılı. Vardım yanına, saç sakal karışık, başını kaldırıp bakmadı bile, türküsünü söylüyordu, acılı, dokunaklı ve gözleri dolu dolu. Öteki köylülerin yanına döndüm, onlar gibi
However, be it for symbolic or contextual reasons, or even to satisfy the designer’s stylistic predilections, expression of the external skin of the building may override any considerations for plan, structure and construction. In extremis such attitudes lead us to historical revivalism where the ‘façade’ literally disguises all potential for tectonic display whilst this may be one intriguing manifestation of a pluralist world, nevertheless, because of an obsession with limited stylistic concerns, such a course inevitably leads to an architectural cul de sac.
Sayfa 72 - ç'nin gözü yaşlı.
“Cul-de-Sac: cikmaz sokak. Cikmaz sokak sizi baska seyler yapmaktan alikoyar. Hayatinizi, sizi daha iyi goturmeyecek bir seye yatirmanin bedeli de oldukca agirdir.”
Reklam
Her bilinç, Sufi'nin 'çöl' dediği cul-de-sac* noktasına ulaşır. Çöl, yok olduğunuzu hissetmeye başladığınız noktadır. Öldüğünüzü hissetmeye başladığınız noktadır çöl. Çöl, tamamıyla ümitsiz, anlamsız hissettiğiniz andır. İntihar etmeyi, başa çıkamayacağınızı düşündüğünüz andır -ne yapılması veya yapılmaması gerektiğini bilmediğiniz, olmanın ya da olmamanın fark etmediği andır. Her bilinç, bir gün çöl ile karşılaşır, çünkü çölü geçmezseniz gerçekten olgunlaşamazsınız. Bu her ruhun eğitiminin bir parçasıdır. Aslında dini düşünmeye çöl ile karşılaştığınızda başlarsınız. Her şey yolunda giderken dini kim takar? Kim tefekküre dalar? Kim meditasyon yapar? Kim dua eder? Her şey yolunda gitmediğinde bende bir şeyler mi var diye düşünmeye başlarsınız
Bir Olur Mu?
Biri geldi, hoca Senai öldü dedi. Yabana atılır bir er değildi ki, omuz silkelim. Saman çöpü değildi ki uçtu diyelim. Su değildi ki, soğuktan dondu diyelim. Tarak değildi ki, bir saç teli kırdı onu diyelim. Buğday tanesi değildi ki, toprakla kayboldu diyelim. O şu toprak yurtta bir altın gömüsüydü. Bir arpaya sayardı iki cihanı. Aldı topraktan
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.