"Daemon" (kötü ruh, şeytan) sözcüğü Latince'ye Yunanca'dan geçmiştir. Latince'nin klasik döneminde 'Tanrı' anlamında olan bu kelimenin kötü bir kullanımı yoktu; fakat Hristiyanlar, Yunan eserlerini tercüme ederken bu kelimeyi "kafirlerin tanrısı, ilahı" anlamında kullandı.
Eski ingilizceye "Deofol" Orta İngilizce'ye "devil" olarak geçmiş ve günümüz İngilizce'sinde kullanılan "şeytan, iblis" anlamına evrilmiştir.
Aegon'ın Fethi'nden sonra 131 yılının yedinci ayının yedinci gününde, tanrılarca kutsal sayılan bir tarih olan Eski Şehir Yüksek Rahibi, Kraliçe Rhaenrya'nın amcası Prens Daemon'dan olma en büyük oğlu olan Küçük Prens Aegon ile Kraliçe Helaena'nın kardeşi Kral II. Aegon'dan olma kızı Prenses Jaehaera'nın evlilik yeminlerini duyurdu, böylece Targaryen Hanesi'nin iki rakip kolu birleşti ve iki yıllık ihanet ve katliam bitti. Ejderhaların Dansı sona erdi ve Kral III. Aegon Targaryen'ın kasvetli saltanatı başladı.
Sayfa 589 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Daemon' ın ağzından:
Onu en kısa sürede Lesa' yı ararken seyrettim ve dudaklarıma onaylayan bir gülümseme yayıldı. İşte böyle Kedicik, diye düşündüm, Simon'dan uzak dur. Seninle aynı yerde ve zamanda bulunmayı hak etmiyor.
(Daemon dan son bölüm)
Weather Dağı'nda gerçekten çok boktan bir durumdaydık. Bunun hakkında düşünecek vakit yoktu gerçi. Kat' in dehşetini hissedebiliyordum, ve o benim bir numaralı endişemdi. Devam etmek için ona ihtiyacım vardı.
"Her şey yoluna girecek. Çıktık sayılır. Bu işi başardık."
Gülümsedim, ve karşılık olarak onunda dudakları kıvrılınca göğsümdeki kahrolası organ sıkıştı.
"Söz veriyorum, Kedicik."
Bu tutmak uğruna her şeyi yapacağım bir sözdü.
Artık çok geçti.
"Hayır!Lütfen!Hayır!" diye kükredi, sesi daha önce hiç duymadığım şekilde çatlamıştı. "Kat!"
Sesler yaklaşıyordu, Arum'ların kan donduran soğuğu da. Arkamda bir yerde olduklarını hissedebiliyordum ancak gözlerimi Daemon'dan alamıyordum.
Artık çok geçti.
Sayfa 418 - İkinci ParagrafKitabı okudu