Daenerys Targaryen ayağa kalkarken, ağzından ve burun
deliklerden dumanlar çıkararak tısladı siyahı. Diğer ikisi ağızlarını
Dany’nin göğsünden çekerek seslerini bu çağrıya kattı. Şeffaf
kanatları açılıp havayı titretti. Ve yüzlerce yıldan sonra ilk defa
gece, ejderha şarkılarıyla can buldu.
Daenerys Fırtınadadoğan'dı o. Ateş Geçirmez, khaleesi ve kraliçe, Ejderhaların Anası, büyücülerin katili, zincirleri kıran ve bu dünyada güvenebileceği tek kişi yoktu.
Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin 3.cildinin 2.kısmında yegane oyun olan taht oyunları tüm vahşiliğiyle kanlı bir şekilde hız kesmeden devam ediyor. Batıdıyar'da kartlar yeniden dağıtılıyor ve bazı kral ve krallıklar bu oyundan üzücü bir şekilde ayrılıyor.
Karakterlerin durumlarına spoiler vermeden bakacak olursak:
Brandon Stark ve küçük ekibi üç gözlü kuzgunu bulmak amacıyla çıktıkları yolda zorlu ve emin adımlarla ilerliyor.
Sansa Stark'ın ilk defa yüzü biraz olsun gülüyor.
Arya Stark Westeros'ta bir türlü rahata eremeyeceğini anlayıp uzak diyarlara gitmeye karar veriyor.
Jon Kar ise piç olmasına rağmen bir anda büyük bir terfi alıyor ve dikkatleri üzerine çekiyor.
Kral Topraklarına da şöyle bir bakalım,
Küçük Kral gruptan ayrılıyor.
Jaime Lannister evim evim güzel evim dediği ana yurduna bir parçasını kaybetmiş olsa da nihayet dönmeyi başarıyor.
Tyrion Lannister aşktan yana şansının olmadığını kötü bir şekilde anlıyor ve hepinizden iğreniyorum diyor ardından adaya veda ediyor.
Daenerys Targaryen ise spartacus kimliğine bürünüyor ve doğuştan hakkı olan o demir tahtı almak için kocaman bir ordu oluşturmaya devam ediyor.
George R. R. Martin
Kitapta beni şaşırtan bir sürü olay olmasına rağmen spoiler vermemek için bu şekilde özet geçtim. Her bölümünü ayrı bir merakla okudum. Bu kadarı da olmaz dediğim şeylerin hepsi oldu. Dizisiyle çelişki kitabın sonunda başlıyor ve böylesi daha heyecanlı olacak gibi duruyor. Bakalım taht oyunlarında daha neler göreceğiz.
".... Daenerys, dünyadaki en güzel kadın. Sana bakmak beni sarhoş ediyor."
Dany, Qarth'ın abartılı iltifatlarına yabancı değildi. "Eğer sarhoşsan şarabı suçla."
"Hiçbir şarap senin güzelliğin kadar sarhoş edici değildir."
Kralların Çarpışması Kısım-1, neticeye varamadan sona erdiğinden ve kitaplar kendi dilinde aslında tek cilt olarak basıldığından beraber yorumlamaya karar verdim. Taht Oyunları'nı okumayanlar için spoiler içerebilir, uyarmadı demeyin.
George R. R. Martin ilk kitaptaki epik fantastikliğin burada dibine vurmuş. Savaş sahneleri ilk kitaba göre çok daha fazla ve fantastik öğeler de öyle. Taht Oyunları'nın sonunda Daenerys Targaryen yani namıdiğer khaalesi ejderhaları diriltmişti bilindiği üzere. Bu kitapta (kitaplarda) Daenerys Targaryen'in bölümleri ejderhalar üzerine kurulmuş. Büyüyen ejderhalar, ejderhaları görmek isteyen insanlar, ejderhalara sahip olmak isteyen insanlar gibi... Favori bölümlerim ise Arya Stark ve Tyrion Lannister'in bölümleriydi. İple çektim Arya'nın maceraperestliğinin veya Tyrion'un hazır cevaplılığının olduğu bölümleri. Henüz ikinci kitapta olmama rağmen serinin sonu için hipotez dahi belirledim. Bakalım ilerleyen kitaplarda hipotezimi destekleyecek tezler mi çıkacak ortaya yoksa çürütecek antitezler mi göreceğiz.
"dönüp arkama bakarsam karanlığın içinde kaybolurum."
kısaca pov'u olan bazı kişiler hakkındaki az çok görüşlerim:
kitabı okurken dizideki catelyn karakterine olan sevgisizliğimin hiç yanlış bir tercih olmadığını bir kez daha görmüş oldum, daha kundaktaki bir bebeğin onun suçu olmayan bir şeyden dolayı ölmesini dilemek belki de bu