Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çağımız mutlakın ve dünya gücünün peşine düşmüş, dünyayı sonuna dek yaşamadan değiştirmek, onu daha anlamadan düzenlemek istiyor; ne derse desin, kaçıyor bu dünyadan.
Sayfa 31 - Say Kitap Pazarlama, Temmuz 1983, 5.BaskıKitabı okudu
Güzellik insansız edemez ve yine zamanımızı ancak onun yıkımlarıyla ilgilenerek yükseltebilir, rahata kavuşturabiliriz. Artık, hiçbir zaman yalnız kişiler olmayacağız. Ama insan güzelliksiz de edemez. Bu da bir gerçek. İşte bizim çağımızın bilmezlikten geldiği de bu. Çağımız mutlakın ve dünya gücünün peşine düşmüş, dünyayı sonuna dek yaşamadan değiştirmek, onu daha anlamadan düzenlemek istiyor, ne derse desin, kaçıyor bu dünyadan.
Sayfa 30 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çağımız mutlakın ve dünya gücünün peşine düşmüş, dünyayı sonuna dek yaşamadan değiştirmek, onu daha anlamadan düzenlemek istiyor; ne derse desin, kaçıyor bu dünyadan.
Çağımız mutlakın ve dünya gücünün peşine düşmüş, dünyayı sonuna dek yaşamadan değiştirmek, onu daha anlamadan düzenlemek istiyor; ne derse desin, kaçı­yor bu dünyadan.
Sayfa 30 - Say YayınlarıKitabı okudu
Çok seviyorum demeliyim ki çok seviyorum desin...Bu bir itiraf değil mi ?
Sevmek ve sevilmek ihtiyacında olduğumdan, âşık olduğumu sandım. Başka deyimle, aptallık ettim. Deneyimli bir insan olarak o zamana kadar hep sormaktan kaçındığım bir soruyu sık sık sorarken yakalıyordum kendimi. “Beni seviyor musun?” sorusu takılıyordu dilime. Bilirsiniz, böyle durumlarda, “Ya sen?” diye yanıt vermek âdettir. “Evet,” diye yanıtlarsam bu soruyu, gerçek duygularımın ötesinde bağlamış oluyordum kendimi. “Hayır,” demeye kalkışırsam, artık sevilmeme tehlikesini göze alıyor ve bunun acısını çekiyordum. İçinde huzuru bulacağımı umduğum duygu ne denli tehlikeye düşerse, arkadaşımdan o duyguyu o denli çok bekliyordum. Böylece, gittikçe daha açık vaatlere sürükleniyor, yüreğimden gittikçe daha büyük bir duygu ister hale geliyordum. Bu şekilde, şirin bir alık için yalancı bir tutkuya kaptırdım . Bir papağanı sevdikten sonra bir yılanla yatmak zorunda kaldım.
Bugün özgürlük için savaşanlardan hepsi, eninde sonunda güzellik için savaşıyorlar. Elbette ki güzelliği salt kendisi için savunmalı değildir sorun. Güzellik insansız edemez ve yine zamanımızı ancak onun yıkımlarıyla ilgilenerek yükseltebilir, rahata kavuşturabiliriz. Artık, hiçbir zaman, yalnız kişiler olmayacağız. Ama, insan güzelliksiz de edemez. Bu da bir gerçek. İşte, bizim çağımızın bilmezlikten geldiği de bu. Çağımız mutlakın ve dünya gücünün peşine düşmüş, dünyayı sonuna dek yaşamadan değiştirmek, onu daha anlamadan düzenlemek istiyor; ne derse desin, kaçıyor bu dünyadan.
Reklam
Çağımız mutlakın ve dünya gücünün peşine düşmüş, dünyayı sonuna dek yaşamadan değiştirmek, onu daha anlamadan düzenlemek istiyor; ne derse desin, kaçıyor bu dünyadan.