Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alish Niftaliyev

Alish Niftaliyev
@darkness_blog
%40 (167/416)
The Republic
The RepublicPlaton (Eflatun)
8.3/10 · 26,7bin okunma
Reklam
Alish Niftaliyev tekrar paylaştı.
Sınırlı beyinler ancak başkalarındaki sınırları görürdü.
« Diplomatiya - başqa vasitələrlə müharibənin davamı deməkdir ». Bu da sizin Birləşmiş millətləriniz , əzizim !

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dövlətlər heç bir başqa zəmin deyil , məhz xudpəsəndlik əsası üzərində bərqərar ola bilərlər və heç bir beynəlxalq birləşmə onları ümumi rifahın naminə öz mənafelərini qurban verməyə vadar edə bilməz.
...diplomatiya - yalnız sülhü bərqərar etmək vasitəsi deyildir. Bəzən də o, müharibə törətmək üçün vasitə olmalıdır.
Reklam
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Anarşist Banker
Anarşist BankerFernando Pessoa
8/10 · 1.486 okunma
Tiranlık toplumsal kurgulara aittir, onları ete kemiğe büründüren insanlara değil; bu kişiler, tabiri caizse, kurguların tiranlık ederken kullandığı araçlardır, tıpkı katilin araç olarak bıçak kullanması gibi. Bıçakları ortadan kaldırırsak katillerin de sonunun geleceğini düşünmüyorsunuz herhalde. Bakın, dünyadaki bütün sermayedarları yok edebilirsiniz, ama sermayeyi yok etmezseniz ertesi gün sermaye, başka insanların elinde, onların aracılığıyla tiranlığına kaldığı yerden devam edecektir. Oysa sermayedarları değil de sermayeyi yok ederseniz, kaç sermayedar kalır geriye? Anlatabiliyor muyum?
Toplumsal kurgunun kötülüğü kendi içindedir, onun temsilcisi olmaktan öteye gitmeyen bireylerde değil.
Böylece aynı anarşist amaç için ayrı ayrı emek verdiğimizde, iki üstünlük elde etmiş oluruz hem emeğin gücü hem de yeni bir tiranlığın kurulmaması.
Reklam
Doğal özelliklerin doğal yollardan sapkınlığa meyledebileceğini varsaymaktan ziyade -ki tanımı gereği zıt bir durumdur bu- insanlığın tiranlık yaratan toplumsal kurgularla ezelden beridir süregelen beraberliği dolayısıyla her bireyin doğası gereği tiranlık kurmaya meyilli olduğunu varsaymak daha doğaldır.
Birine yardım etmek, sevgili dostum, o kişiyi âciz görmek demektir; şayet bu kişi âciz değilse, onu o hale düşürmek ya da öyle görmek hem tiranlıktır hem de küçümseme. İnsan bir yandan başkasının özgürlüğünü kısıtlarken öbür yandan, bilinçsizce de olsa, başkasının küçümsenebilir ve değersiz olduğu ya da özgürlüğe layık olmadığı ilkesinden yola çıkar.
Doğa karşısında herkesin eşit olması mümkün değildir: kimi insan uzun doğar, kimi kısa; kimi güçlü, kiki zayıf; kimi akıllı, kimi akılsız. Ama bunlardan ötesine bakıldığında herkes eşit olabilir; aşılması gereken tek engel toplumsal kurgulardır.O zamanlar düşündüğüm de, asıl yıkılması gerekenin bu toplumsal kurgular olduğuyfu.
İnsanın doğasını ezen ve bastıran toplumsal kurguları adaletsiz buluyorsak, gayretimizi hepsini yok etmek için kullanabilevekken niye yerlerine başka kurgular koymaya harcayalım ki?
Asıl kötülük, hatta yegâne kötülük, toplumsal gelenekler ve kurgulardır; doğal hakikatlerin üstüne çökerler - aileden paraya, dinden devlete her şeyin üstenr. İnsan erkek ya da kadın olarak doğar - demek istediğim, yetişkinken erkek mi kadın mı olacağı doğduğu anda bellidir, oysa evlenecek mi, zengin mi fakir mir olacak, Katolik mi Protestan mı, Portekizli mi İngiliz mi, doğduğu anda belli değildir. Bütün bunlar toplumsal kurgulardan ibarettir.Peki bu toplumsal kurgular niye kötüdür? Tam da kurgu oldukları, doğal olmadıkları için. Para da devlet de, aile kurumu da dinler de birbirinden kötüdür.Bunlardan başka kurgular ortaya çıksaydı onların da kötü olması kaçınılmazdı, çünkü onlar da özünde kurgu olacak, doğal gerçeklerin üstüne çökeçekti.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.