Samoa adasının kabile reisi, misyonerlerce düzenlenen bir Avrupa gezisine katılır ve gördüğü modern hayatı kendi ilkel hayatlarıyla kıyaslayarak anlatır.
Bazı bakış açıları komik bazıları dramatikti. Sadece gezen yabi kısa süredir modern dünya içinde olan bir insana görece ekonomik sistemi de çabucak çözmüş
(Sayfa 38,39)
Beni en başından beri merak ettiren, neden bir dine ihtiyaç duyduklarıydı. Yani zaten siz doğanın belli kanunlarına göre mutlu mesut yaşıyorsunuz, işinizi gücünüzü danslarla yapıyorsunuz, sizi nasıl ikna ettiler Hristiyanlığa ?
Kitabın sonlarına doğru konu anlaşılıyor sanırım. Kitap boyu kendi di adaları için ütopik bir cennet imajı çizerken son bölümde geçen "papalagi geldi silahlarımızı aldı, hristiyanlik sevmektir ve barıştır dedi. İşte kargaşalar ve korkular böyle son buldu " gibi anlatimlar var . Noldu zaten sevgi dolu, güneşin tadını çıkaran, meydanda kafasına çiçek takıp fans eden halka?
Günümüze gelince de biraz araştırdım adayı, bugünkü durumunu .. Ada bağımsızlık kazanmış ama malesef farklı adetler neticesinde gay turizminin uğrak noktası olmus.
Bütün eleştirilerime rağmen kitabı okumak zevkliydi ve hızlı aktı. Farklı bir bakış oldu günlük hayatıma