Bir maç düşün mesela... Sivasspor-Real Madrid mesela, olmaz ya. Hadi oldu diyelim. İşte o Sivassporlu futbolcuların hepsi o maça kazanmak için çıkar. Neden biliyor musun? İnanmıştır çünkü. Çıkacak, aslan gibi topunu oynayacak, gerekirse tekmeye kafa uzatacak ama o formayı terletecek. Aslında hepsi biliyordur o maçta beş yiyeceğini ama itiraf edemez kendine. İnanmak istemez, hayal kurar, umut eder. Adam nasıl arasın anasını, babasını, karısını dua edin de beşten fazla yemeyelim nasıl desin? Bizim aşkımız da o maç gibi işte güzel gözlüm. Ben bu sahaya çıktığımda biliyorum beş tane yiyeceğimi. Gözüm tribünde. Manyağın biri çıkar hakeme saldırır da maç iptal edilir diye dua ediyorum. O kadar umudum yok. Zemin futbol oynamaya müsait değil gülüm. Ayakta durmaya çalışıyorum, duramıyorum. Top desen kontrol edilmiyor. Bizim kabahatimiz değil Çiğdem, altyapı eksikliği... Şartlar Donetsk... | poyraz karayel
+eee? -eeesi öyle gülüm. +gülüm? -he gülüm, güzel kelimedir. -bir de yavrum var ama onu herkese kullanmıyorum.
Reklam
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani, o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut, kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
"Körler onları görmese de, yıldızlar vardır,"
Belki de sebep buna bana aylardır kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan bu demirli pencere bu toprak testi bu dört duvardır...
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.