Hiçbir işe yaramadığını, kendisini kimsenin umursamadığını düşünen her insan, varoluşsal anlam boşluğuna düşer ve kendisini havata bağlayan bütün bağlar bir bir kopmaya başlar... Her insana değerli olduğunu hissettirmek, bir insanlık borcudur.
Muhterem iki ayaklılar! Kötülüğe iyilikle karşılık vermeli derseniz yanılırsınız. Kötülük insanda doğuştan var olan bir niteliktir ve bu yüzden de değersizdir. İyilik ise, siz de takdir edersiniz ki, size pahalıya mal olur ve bu yüzden de dünyada hiçbir nesnede bulunmayan değerli bir öze sahiptir. Buradan hareketle, iyilik ve kötülüğü bir tutmanın size yararlı olmayacağını çıkarabiliriz. Size diyeceğim şudur, yalnızca iyiliğe iyilikle karşılık veriniz! Ama insanlara kendilerini tefeci gibi hissettirmek istemiyorsanız asla aldığınızdan fazlasını vermeyin. Çünkü insan açgözlüdür. Bir kere fazlasını verirseniz, daha sonra da fazlasını ister. Elbette gerekenden azını da ödemeyin. Çünkü eksik verirseniz -insan aynı zamanda kindardır da- sizin için "müflis" diyecek, saygı duymayacak ve gelecek sefer size iyi davranmayacak, sadece acıyacaktır. Kardeşler! İyiliği aynen iade etmek sizin yararınızadır! Çünkü dünyadaki hiçbir şey, yakınlarımızın bize acımasından daha üzücü ve iğrenç olamaz! Kötülüğe ise daima yüz kat fazlasıyla karşılık verin! Kötülüğe kötülükle karşılık veren yakınlarınızı cömertçe ödüllendirin! Siz ekmek isterken size taş verenin de kafasına geçirin dağları!