Ölümle biten bir hayat, saçmadır, evet. Bundan kuşku yok. Ama, yaşam ölümle bitiyor diye kapayacak mıyız gözümüzü, yüreğimizin kapılarını bu yaşanası dünyanın güzelliklerine, bunlar yanında insanların acılarına çaresizliklerine?
Kalbimi dinliyordum. Bu kadar uzun zamandan beri bana yoldaşlık eden bu gürültünün kesilebileceğini aklım almıyordu. Zaten kuvvetli bir hayal gücüm hiç olmamıştır.
Kimsenin türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu.
Bir yere gitmeden gelecek birisini bekliyordu herkes.
Koro halinde susuluyordu, ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar
Savaştan kaçıp karısıyla beraber sanatına sığınan Ferdinandın huzursuzluğunu damarlarınızda hissedeceksiniz.
Birinin bedenen yanımızda olup ruhunun bedenini terkedercesine uzaklaşıp bambaşka bir savaş verdiği düşüncesini hissettiğiniz o an işte.
Baskı altında bedenimizin kontrolünü kaybetmemiz gibi.
Ve eğer insanın beynini kontrol edebilirseniz inanın bedenine er geç istediğinizi yaptırabileceğinizi anlıyorsunuz
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162bin okunma
Hayatınızda her şey yolundayken eksik hissettiğiniz oldu mu hiç?
Kendimizi, ne istediğimizi, kim olmak istediğimizi bulmanın ancak bize öğretilenlerden ve ebeveynlerden kalan manevi(!) miraslardan uzaklaşarak mümkün olacağını düşünenlerdenim ben.
Heh, tam da bu noktada kitabın son iki cümlesinde Zweig şöyle der;
‘Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık .
Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.’
Nice yoldan çıkmalara ve kendimizi bulmalara..
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Girdap Kitap Yayınları · 2020144,3bin okunma
Bilinmeyen bir kadın?
Bilinemeyen, fark edilemeyen, görmezden gelinen bir kadın.
Birini sevmeyi sevmek, birini sevmeyi sevmeye yıllarca devam etmek. Usul usul, içten içe.