Dikkat: yorum spoiler içerebilir
Ateşböceği Yolu... Çok büyük beklentilerle başladığım, yıllar geçmesine rağmen sağlam duran bir dostluğu okuyacağımı sandığım kitap tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı. Tully ve Kate'in ilişkisi zehirli bir ilişkiydi. Aralarında bir an bile dostluk olduğunu düşünmedim.
Tully bir aileye sahip olmamanın acısını hep Kate'den çıkardı. Kate'in rahatsız olduğunu çok iyi bilse de kızını, kocasını sahiplendi. Bu da beni çok aşırı rahatsız etti.
Tully'nin bu gaddar hareketlerinin karşısında Kate'in ezikçe duruşu ise beni daha da sinirlendirdi. Kate'in çok ezik bir kadın olduğunu düşünüyorum ne yazık ki. Kocasını ve çocuklarını çok sevse de sadece sevmekle kaldı, onları asla sahiplenmedi.
Tully'nin egosu, hırsı o kadar fazla ki onun için tek önemli olan şey kendisi. Bir aile özlemini çektiğinde de Marah'yı sahiplenip ona karşı Kate'i doldurdu. Sonra da içinden "keşke kızım olsaydın" gibi bir düşünceyi geçirdi. Bazen kitaba girip Tully'e bir tekme savurasım geldi. Şu ana dek okuduğum en bencil karakter olabilir.
Sonu ise beklemediğim tarzdaydı doğrusu, Kate'in yüzünün en azından bir kez gülmesini istemiştim. Ancak Kate bu hikayenin tek kaybedeni olmaya devam etti.
Kısacası iki karakteri de sevmedim ancak Tully'den nefret ettim. Etrafımda olmasına bir dakika bile katlanamayacağım birisiydi. Ancak acı gerçek de şu ki, herkesin hayatında bir Tully var.