'Şimdi bir ölüyüm ben,' cümlesi ile başlayan; okuduğunuz, sayfalar arasında raks ettiğiniz süre boyunca sanki satırlar arasından beş yüz yıllık iki el yakanıza uzanıp sizi kendi zamanına dahil ediyormuş ve siz bu eller yakanızdan hiç düşmesin istiyormuşsunuz gibi bir roman idi Benim Adım Kırmızı.
Pamuk'un, en
İnsanın ne zaman ve nasıl öleceğini bilerek yaşaması(!) son günlerini sürekli ölüm cezasını düşünerek yaşamaya çalışması ne acı!
Bir insan ne kadar büyük bir kötülük yapmış olursa olsun bu şekilde cezaya çarptırılmayı hak ediyor mu gerçekten?
Zindancının yeterli olduğu yerde cellada gerek yoktur diyor yazar. Haksız mı?
Suçlunun ve
Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal’in ailesi I.Dünya Savaşı’ndaki Rus işgali yüzünden Van Gölü’ne yakın Ernis (bugün Ünseli) köyünden Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyüne göç etmiştir. Yaşar Kemal burada dünyaya gelmiştir. Bu yörede doğup büyüyen Yaşar Kemal, 32 yıllık bir zaman diliminde tamamladığı eseri İnce Memed
Çukurovada her şey saydamdır. Kayalar, toprak, ağaçlar bile. Kuşlar, böcekler, yılanlar, insanlar bile... Gökyüzü ışıktan bir mavidir. Geceleri de ortalık silme yıldız döşelidir. Ve sularının dibine Kuran düşse okunur.
Bir yer bulsak kendimize, bir portakal bahçesi, deniz kıyısında. Portakallar çiçek açmış, kokuları insanın başını döndüren... Siz hiç portakal bahçesi gördünüz mü?