Bu bir ruh haritası kendini aramaya
Sokak sokak, ev ev, bir düş olarak
Sevdiğimiz koca yalan, oyuncaklarımız da
Hazırlanmadık mı kırmaya birbirimizi?
Ben anamın iyi çocuğuyum, korkma
Nereye gitsem iki bilet; biri sana dönmek için.
Yarım bir aşk kalır bir yerde
O anımsar öteki unutmuştur
Günlüğünüz varsa, nicedir açılmadı
Dokunmayın düşünün geçmiş soğumuştur
Sarı sayfalar arasında gül
Canı kaçıp kurtulmuştur
Açık kapı değildir hayat, yaşlılar bilir
Bir eşikten aralıktan ne gördüyseniz odur.
Dünyaya nazar değmiş dediler
Kurşun döktüler
Vietnam'a, Irak'a, Afganistan'a...
Özgürlük, adalet, barış getireceğiz dediler
Kurşun döktüler
Dünyayı kurtarmaya geldik dediler
Dünyayı kimse alamadı bir daha ellerinden
Bir hazine sandığının içine kilitlenmiş ve hazine her gün çoğala çoğala sonunda onu boğacakmış gibi hissediyordu. Hiçbir çıkış yolu yoktu. Kimse ona ulaşamıyor ve o da kimseye varlığını gösteremiyordu. Dağ gibi bir zaman yığınının altında bunalmış kalmıştı.
Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep öyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.