Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilek Çakır

Dilek Çakır
@dilekcakirr
Sadece içimdekiler...
Dilek Çakır tekrar paylaştı.
İbrahim
ibrâhîm içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim
Sayfa 16 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dilek Çakır tekrar paylaştı.
Allah, namazı kibirden uzaklaşmanız için farz kıldı. — Hz. Fatıma (r.a)
Dilek Çakır tekrar paylaştı.
Bir kez daha, tanıdığımı sandığım insanları hiç tanımamış olduğumu anladım….

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat bildiğini okumaya devam ediyor Bana ne ettiğini nasıl hissettirdiğini bilmeden Yaşatıyor en acısını belki güzelini Sanki koskoca yıl içerisinde arada bir yağan kar gibi serpiştiriyor güzellikleri Geri kalan günler yaşattığı acılar Belki sınıyor, belki tecrübe kazandırıyor Ama bilmiyor ölüme sürüklediğini Ağlatıyor, bağırtıyor, içten içe bir kansermiş gibi çürütüyor bedeni Güzellikleri unutturuyor, hayallerde yaşamayı öğretiyor sadece Umudunu alıyor, senin yaşamını sürdüren UMUDUNU Hiçe sayıyor bütün benliğini Kırıyor kanatlarını Kelebek olmayı dilettiriyor Ya da kabiri Geçmeyeceğini biliyor açtıkları yaraların Sadece yaşatıyor işte …*…
Bana sevgiyi anlatabilir misin? Sevgi masumluktur. Masumcana sevmek ya da sevdiğini bilmemektir. Belli etmemek ya da sürekli ona bakarak sevmektir. Bazen hiç görmediğin birini, hiç sesini duymadığın, gülüşünü görmediğin ya da hiç konuşmadığın birini aklından çıkaramamaktır sevgi. Bazen arkadaşça sohbetiniz olup sizin onu sevmeniz ama onun hiç bir şey bilmemesidir. Gece yatakta gündüz kahvaltıda her yerde onu düşünmektir. Hayallerin kahramanı olan kişidir sevgi. Gözünüzün her an aradığı kişi, kulaklarınızın her an sesini duymak, beyninizin sürekli düşünmek istediği kişidir. Kalbinizin onun için çok hızlı attığını hissetmektir sevgi. Sevgi nedir biliyor musunuz? Sevgi çocukça bir illüzyondur. …*…
Reklam
Bazen kalemimi de alıp çekip gitmek istiyorum uzaklara. Yaşadıklarımı düşündükçe yazarım ya da yazdıkça düşünürüm. Sonra bir kısır döngü başlar, içinden çıkamam. Alıp götürür beni derinliklerine, gizli yerlerine, keşfedilmemiş noktalarına… Birden bir aydınlık beliriyor, bakıyorum oraya doğru, içinden çocuk sesleri, bağırışmaları, gülüyorlardı. İşte sürekli bir hikayeyle başlarım olaya. Sonra birden hikayenin içinde bulurum kendimi. Böyle birlikte mutlu oluruz. Çünkü gerçeklik içerisinde mutluluk yok, en azından benim gerçekliğimde yok. Bazen nefesim kesiliyor, içimde bir acı. Gülmeyi unutuyorum ya gülmeyi. O çocuklar hatırlatıyor. Garip geliyor belki size. Evet garip ama bu benim normalim. Herkesin hayatında bir normali vardır, yani alışılmış bir hayatı. Mesela aile bakımından ya da arkadaş. Bu alışılmışlıklarınızda büyük bir değişim olduğu zaman sizin normaliniz de değilmiş oluyor. Artık yeni bir normale başlıyorsunuz. Eee tabi bir de bunun alışma süreci var ohoo… İşte bu yüzden kalemimi de alıp çekip gitmek istiyorum uzaklara. …*…
Biz sadece, gerçekler ve hayaller arasında kaybolmuş yalnız ruhlarız.
Her günüm birbirinden kötü gidiyor. Yine de diğer günler için bi umutum vardı. Gittikçe o da tükeniyor. Çok basit bir örnek veriyim telefon alıyorsunuz ilk aldığınız şarj çok iyi dayanıyor. Kullandıkça kullandıkça pil gücü düşüyor. Şarj daha hızlı bitmeye başlıyor. Bir gün pil bitiyor. Belki yeni pil alırsınız ya da yeni pil almaya kalmadan telefonu değiştirirsiniz. Peki bunu insana uyarlasak. Biz değiştirilemeyiz. Ya da yenisi alınamayız. Ama kötü kullanılmaya devam ediyoruz. Benim pil gücüm çok düştü. Sadece ufak bir umut daha da düşürecek olaylar olmamasını diliyorum. Evet artık iyi bir şey olması yanından ümidim kalmadı. Sadece kötü bir şey olmasın diyorum. ...*...
Keşke kendinden ölmeni isteyecek kadar nefret ettirmeseydin. ...*...
Kalbimdi, şuursuzca parçalayıp attığı. Sevgimdi, hiçe sayıp fırlattığı. Özlemimdi, görmezden gelip hissetmediği. Haykırışlarımdı, kulaklarını tıkayıp duymadığı. Ve bendim, ona bütün benliğimle iliklerime kadar sevgi hissettiğim kişinin tek kalemle sildiği... ...*...
Reklam
Tam olarak nasıldı biliyor musun? Böyle acayip kedi düşkünüsündür. Acayip seversin ama. Kediler de diğer hayvanlar gibi karşılıksız sever. Senin ona verdiğin karşılıkla birbirinize tutunursunuz. Bir gün yanlışlıkla kuyruğuna basarsın, acısını o daha iyi hisseder. Sen ise vicdan azabı duyarsın. İşte tam olarak ben ordaki kediydim. Kuyruğuma basan ise onca sevgiden sonra vicdan azabı duymayan biriydi. Sonra ne mi oldu devam etti. Kedinin sevgisi tükendi. Sadece ondan kurtulmak istedi... ...*...
Ah benim dağ gibi durup, dal gibi kırılan kalbim.
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Hak mıydı bu yaşattıkların? Değer miydi bunca acıya? Farkında mısın ne kadar üzdüğünün? Dicek çok şey var. Fakat anlatacak halim yok. Tek diyeceğim şu ki ‘kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş.’
Sen benim her şeyimdin. Şimdi hiçbir şeyim oldun. Sağolasın...
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.