Kitabın bir yerinde Mina Urgan, tren garındaki bir kızla kendi arasındaki tek farkın şans olduğunu söylüyor. Gerçekten de öyle. Hayatı boyunca sahip olduğu arkadaş çevresi, entelektüel seviyesi, yapmış olduğu işe kadar burjuva sınıfından gelme ailesinin serveti(ne kadar sonrasında geçim sıkıntıları yaşamış olsa da), o zamanın burjuvazisinin eğitime verdiği önem, babasının ve annesinin çevresindeki insanların aslında edebiyatımızdaki önemli insanlar olmaları... Hayat bu yüzden çok ilginç. Ne zaman, nasıl bir ortamda, nerede, nasıl bir durumda doğacağınız tamamen şans. Çok kötü koşullarda doğup çok başarılı olmuş insanlar da var ama bu da yine doğulan çevre, insanın buna bağlı deneyimleri, karşılaştığı şansları ya da fırsatları nasıl kullandığı ile alakalı. Coğrafya kaderdir sözünü illa ülke olarak değil ufacık bir apartman dairesi olarak da algılayabiliriz bence.