Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
youtu.be/4xpBpMn-_u0 Osmanlı donanması Teğmeni Cemil Bahri Könne (Kunneh), cesur, dürüst, samimi, beyefendi, aktif, güvenilir, iyiliksever ve hümanist bir insan olarak tanınır, her zaman mağdur ve zayıf insanları koruması ve kollamasıyla bilinir. Bir asır önce bir Osmanlı deniz subayı tehcirde yer almayı reddetmiştir. 1915-17 Ermeni
(zeynep’s version)
Gece gece durduk yere böyle bir istek geldi (eklemeler yaptım kısa oldu çünkü) ❀ben zeynep (𝑻𝒂𝒚𝒍𝒐𝒓’𝒔 𝑽𝒆𝒓𝒔𝒊𝒐𝒏) ❀ taylora bağımlıyım ha bu arada favori albümüm reputation ben daha çok bağıra bağıra şarkı söyleyen tıplerdenim ❀ Spotify ilacım ❀ tdknin içinden geçmem bilmediğim anlamına gelmiyor ❀ Harry potter serisini ne kadar sevsemde hala
Reklam
MUTSUZLUĞUN BİR SEBEBİ OLARAK “GÜNAH DUYGUSU” – BERTRAND RUSSEL Günah duygusunda aşağılık bir şey, bir kendine saygı noksanlığı bulunmaktadır. Kendine saygısını yitirmenin de hiç kimseye bir yararı olmaz. Mantıklı bir insan, kendi kötü davranışlarının tıpkı başkalarının kötü davranışları gibi bazı belirli koşullarda oluştuğunu düşünür. Ergen
Quasimodo, Victor Hugo’nun “Notre-Dame’ın Kamburu” romanında önemli bir karakterdir ve birçok açıdan önemli bir simge haline gelmiştir. Quasimodo’nun fiziksel görünümü, toplumun güzellik standartlarına uymadığı için dışlanmasını ve aşağılanmasını simgeler. Bu, fiziksel farklılıkların ve toplumsal dışlanmanın temsilidir. Quasimodo’nun hikayesi, toplumun güzellik anlayışına sorgulayıcı bir bakış açısı sunar. Quasimodo, dış görünüşünden bağımsız olarak içsel değerlere sahip bir karakterdir. Sadakat, sevgi, fedakarlık ve merhamet gibi insani değerleri temsil eder. Quasimodo’nun karakteri, okuyuculara insanlığın özünde bulunan güzellikleri hatırlatır ve dış görünüşün ötesindeki değerlere odaklanmanın önemini vurgular. Quasimodo, okuyucularda empati duygusu uyandırır. Onun yaşadığı dışlanma, yalnızlık ve acılar, insanların benzer duyguları deneyimlemesine yol açar. Quasimodo’nun hikayesi, insanların iç dünyasına ve zorluklarla başa çıkma becerilerine dair derin bir anlayış geliştirmeye katkı sağlar. Quasimodo’nun hikayesi, toplumun dışlayıcı ve yargılayıcı tutumlarını eleştiren bir alegori niteliği taşır. Hugo, Quasimodo aracılığıyla toplumun güzellik saplantısını, yargılamayı ve insanların farklılıklara tahammülsüzlüğünü sorgular. Bu, toplumsal adalet ve eşitlik arayışını vurgular. #Quasimodo #victorhugo
BEDEN SOSYOLOJİSİ BAĞLAMINDA MODA
1. Moda kavramının kelime anlamına baktığımızda, " Latince yapmak anlamına gelen moda, baştan çıkarma, aldatma, statü belirleme, toplumsal ve bireysel başkaldırı gibi " anlamları üstlenerek günümüze ulaşmıştır. 2. Moda, belirli bir zaman diliminde hızla yükselen belli tarzları ifade etmektedir. 3. 1825-95 yılları arasında günümüzün
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı. Nevâl El-Seddavi
Reklam
Modern çağın en büyük sorunu Kendine büyük önem atfetme… Evliliği kurtarmak için yapılan çocuk… Sorgulamayan ve üretmeyen, hazıra konan insan modelleri. AVM… Fast Food… Asgarisi ödenmiş kredi kartı ve her ay diğer aya ötelenen borcu… Hak, hukuk, adalet kavramlarının deforme olması… Özkültürünü unutma ve her yeni çıkan akıma uyma gereksinimi, uymazsa dışlanma korkusu… Her toplumsal olayda ülkeyi, her şeyi bırakıp kaçma isteği… Kendini kendinden başka herkese beğendirme arzusu ve büyük çekişme… (Altında yatan amaç seks tabusu ve açlık. Kabul edemediğimiz ilkellik duygusu.) Her nerede değilsek orada mutlu olacakmışız hissi… Sonrasında da; “Nereye gitmek istiyorum ki? Nereye gidebilirim ki? Sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi? hissi… Asla bitmek tükenmek bilmeyen, sonu gelmeyen egolar ve sonucunda kocaman bir YALNIZLIK…
Bihruz Bey
Bihruz Bey de alafranga olmak istememişti aslında. Sadece farklı olmak istemişti... Ait olmadığın bir yerde, ait olduğunu hissettiğin inançları yaşatmak neden her daim dışlanma duygusu içine iter ki insanı?