Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elleri arkasında küstah bir tavırla poz kesen Başpiskopos’un önüne geçip şehadet parmağını kaldıran Türkiye Lyon Başkonsolosu Cemil Çağdaş Yıldırım’ı tebrik ederim. Batılıların önünde el pençe divan duran monşer sevdalısı Paganların durumu eleştirmesi de tabiatlarının gereğidir.
"Sensemek",
Özlemi oldukça naif anlatan "Sensemek", eskiden kullandığımız kelimelerden biri. Sevilen birine duyulan ihtiyacı, kalbin sevdiğini özlemesini, hasreti ifade ediyor. Divan şiirinde karşılaştığımız bu kelime, bugünlerde "sensedim" (sensedüm) diye sevdiğiniz kişiye söyleniyor.
Reklam
Haydi, biraz aykırı düşünelim... :) Sizce Necip Fazıl, İslâm'la alâkalı bir insan mıdır?.. Mehmet Âkif, İstiklâl Marşı'nın ödülünden istiğnâ etmiş midir gerçekten?.. Cemil Meriç, cidden o kadar kitap okumuş mudur âmâ iken?.. Orhan Veli, hakikaten şiir olduğuna inanmış mıdır yazdıklarının?.. Ece Ayhan, sizce de garip bir isim değil midir sahibine göre?.. Divan Edebiyatı, gerçekten sadece Saray çevresine mi hitap ediyordu?.. 🙂
Gülce Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avcunda Derin yar adımı çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda
BEN SENDEYİM SEN BENDESİN RÜVEYDA
Önce korkunç azaba, kahra gömülüyorum Sonra en büyük affa uğrayıp gülüyorum Çatlıyor da mezarım, dışa vuruyor beni Terazi, Rüceyda’ya dîvan kuruyor beni Güneş aktı; ay söndü; parçalandı yıldızlar Rüveyda, burda şimdi sen varsın; gözlerin var Beyaz tüller içinde ruhun sarıyor beni Sahibisin bu eşsiz muhabbet sarayının Mağrur yükseliyorsun uluların katına Huriler imreniyor sonsuz saltanatına Elime tutuşturup kalbinin kadehini Sevgini şarap gibi sunuyorsun Rüveyda Çiçek çiçek kalbime doluyorsun Rüveyda Acı yık; intizar yok; eskide kaldı hasret Devrini tamamladı endişe, korku, hayret Buz ve köz tarih oldu; bitti zaman ve mekân Zaman biziz, mekân biz; imkânsıza yok imkân Ömrün ne sonundayız, ne de henüz başında Otuz üç yaşındayız, hep otuz üç yaşında İçim sensin bu ilde; dışım sensin Rüveyda Rüveyda, ben sendeyim; sen bendesin Rüveyda Nurullah Genç
" Gel gel ey gönül 'aşk denizi taşdı gönülde Dürr ü cevâhir oldı bakun mevci bu dilde Gel gel ey gönül başını koy meydân içinde Dür-dâne getir daldın ise 'ummân içinde " ( KAYGUSUZ ABDAL - DİVAN )
Reklam
Uçurumun kenarındayım Hızır Civan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır
Dünya, büyük bir manevî buhran geçiriyor. Manevî temelleri sarsılan garb cem'iyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müdhiş sâri illete karşı, İslâm cem'iyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cem'iyetinin
Şair Deniz İnan’ın " Karşı evin annesi " isimli şiiri 2019 yılında Avrupa ’da en iyi Türk Şiiri ödülünü almıştır. KARŞI EVİN ANNESİ Sen iki ters bir düz kırgınlıklar örerken beş numara şişle Yumuşacık kakaolu kekler yapardı karşı evin annesi İmrenirdim Mutfağındaki eksik malzemeden bihaber Tepeleme dolu kızgınlıklar yüklerdim
Benden Öte Aşka Doğru
Koca bir divan sahip çıkmış Leylâ ve Mecnun’a Nazım’sa yüceltilmiş Ferhat’la Şirin’i Ve Aslıdan ayırıp o ünlü şiirinde Bir başka sevdayla yakmıştır Kerem’i Diğer ikililer destanlarla gelmişler bugüne İşte Arzu ile Kamber, Tahir ile Zühre… Cemal diyor ki aşktan aşka fark vardır Kimi zaman han olur, yol olur kimi zaman Yolcu da kendisidir, çünkü
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.