Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün âşıkların esrarına âgâh olan gelsin Bu meydan-ı muhabbetde fena fi'llâh olan gelsin *III. Murat
Sayfa 29 - Muhit KitapKitabı okudu
Rif'at istersen eğer mihr-i cihân-ârâ gibi Sür yüzün her gün yere eyle tenezzül mâ gibi Günümüz Türkçesiyle; Eğer dünyayı aydınlatan bir güneş gibi yücelerde olmak istiyorsan; her gün yüzünü yere sür ve su gibi alçaklarda dolan. Şehzade Mustafa/Muhlisî
Reklam
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı Fuzuli (Bana gönlümdeki ateşten başka hiç kimse yanmaz; bahar rüzgârından başka kimse kapımı açmaz.) zaman kafa dinlemek ya da nefis muhasebesi yapmak için yalnızlığı seçse de yaratılışı icabı eşe, dosta, arkadaşa ihtiyaç duyar insan. Hele zor gününde, kara gününde
Divan Şiiri:
Aşka kâbil dil mi yok şehr içre yâ dilber mı yok Mest yok meclisde bilmem mey mi yok sâgar mı yok (Bu şehir içinde aşka kabiliyeti olan gönül mü yok ya da sevgili mi yok? Mecliste sarhoş olmadığına göre şarap mı yok, kadeh mi yok?) Gonca-i dil açılıp hâtır nice şâd olmaya Bâğda güller mi yok gülşende bülbüller mi yok (Gonca gönüller açılıp kalpler niçin mutlu olmasın? Acaba bahçede güller mi yok, gül bahçesinde bülbüller mi yok?) Görmeziz bir dil ki tûtî gibi güftâr eyleye Söyledir mi yok cihânda bilmezin söyler mi yok (Papağan gibi konuşkan bir gönül görmüyoruz. Acaba cihanda söyleyen mi yok, söyleten mi yok?) Sengden dil kem mi yâ seng-i siyâhı la’l eder Afitâb-i feyz-bahşâ-yı bülend-ahter mi yok (Gönül taştan daha mı kötü ya da siyah taşı yakuta dönüştürecek yıldızı kutlu feyz bağışlayan güneş mi yok?)   Niçin ebkâr-i ma’ânî beslemez erbâb-i nazm Yoksa Yahyâ gibi üstâd-i sühan-perver mi yok (Bu yüzyılın şairleri neden el değmemiş manalar bulamıyorlar? Acaba bu zamanda Yahya gibi söz söyleyen bir üstad mı yok?)   Şeyhü’l İslâm Yahyâ Efendi
Divan Şiirinin Nahifliği...
Ko kafes nağmesini nağme-i peyderpeye gel Râyegân dinleyelim bülbülü İstinye’ye gel Eskiden İstanbul halkı bülbül sesi dinlemeye İstinye’ye gidermiş. Şeyhülislâm Yahya Efendi de İstinye’nin bu özelliğine atfen bir şiirinde; “Ko kafes nağmesini nağme-i peyderpeye gel/ Râyegân dinleyelim bülbülü İstinye’ye gel” der.️
Akıl Fikir Yayınları.
Cihânda âşık-ı mehcûra sanma râhat olur Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Bu dünyada sevdiğinden ayrılmış âşığa rahat vardır zannetme. Bu gönlün neler çektiğini söylersem şikâyet olur.
Akıl Fikir Yayınları.
Reklam
591 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hak Aşkına Dile Geldi Kalem
Kitap, dini ve tasavvufi şiirlerin yanında; bu eserlerin sahiplerini ve yazıldıkları dönemleri etraflıca anlatmaktadır. Tasavvufi şiirin geçmişini asırlara bölerek nakletmiş olduğu için şiirlerin yazılış hikayelerini anlamayı kolaylaştırır nitelikte. Eski kelimelerin kullanımı ilk etapta gözü korkutuyor olsa da
Ahmet Necdet
Ahmet Necdet
, kitabın sonuna bir lügat eklemiş bunun için. Kitabı elinizden bırakmadan kelimeleri öğrenip şiirin akışına bir parantez açmadan devam edilebiliyor. "Ey özün insan bilen Var edeb öğren edeb Ey edeb erkan bilen Var edeb öğren edeb" Kitabı okur iken karşılaştığım, Kaygusuz Abdal'ın bu satırları aslında kitabın yazılış gayesine ışık tutmakla beraber içerisinde var olan şiirlerin yazılma nedenini de anlatmakta. Bu satırlara istinaden kitabın manasının derinlemesine açıklamasını sizlere bırakıyor, tasavvufi ve dini şiirlere merak duyan, divan edebiyatını seven kişilere bu kitabı canı gönülden tavsiye ediyorum.
Tekke Şiiri, Dini Ve Tasavvuf Şiirleri Ant.
Tekke Şiiri, Dini Ve Tasavvuf Şiirleri Ant.Ahmet Necdet · İnkılap Kitabevi · 19972 okunma
Bugün de divan şiirine doyduk çok şükür... :))
Ey Fuzûlî câna yetmişdüm gönülden şükr kim Bağladum bir dilbere kurtardum andan cânumı Ey Fuzûlî! Aşk yüzünden ölecek hâle gelmiştim. Allah'a şükrolsun ki onu bir dilbere bağladım da ondan canımı kurtardım.
Yazma Eserler Kurumu.
Lahzâ lahzâ hûblar gördüm ki dil kasdındadur Pâre pâre eylerem men hem dil-i sûzânumı. Her göz açıp kapayışta gönül isteyen güzeller gördüm. Ben de yanan gönlümü parça parça edip onlara veririm. Bu hûblar, yani güzeller, kâinâta tecellî eden Hakk'ın güzellikleridir. Gönül kesret âleminde parça parça olmayınca vahdete erişilemez...
Yazma Eserler Kurumu.
Berceste...
Her gören ayb etdi âb-ı dîde-i giryânumı Eyledüm tahkîk görmüş kimse yoh cânânumı. Her gören ağlayan gözümün yaşını ayıpladı. İşi tahkik ettim, gördüm ki cânânımı gören kimse yok.
Yazma Eserler Kurumu.
Reklam
Gel gel berû ki savm ü salâtın kazâsı var Sensiz geçen zamân-ı hayâtın kazâsı yoh. Gel gel beri ki oruç ve namazın kazası vardır (Ama) sensiz geçen ömrün kazası (telafisi) yoktur.
Can Yayınları.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.