Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bensu

Insan her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır.
Reklam
İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan yok… İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var. Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya luzüm görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahatı meçhul kuvvetlere, insan iradesinin üstündeki tesirlere atıyoruz.
Sayfa 321Kitabı okudu
Iyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.
Sayfa 321Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Asıl iyilik tanımadıklarımıza yaptığımız iyiliktir; halbuki biz bütün hüsnüniyetimizi dostlarımıza saklayıp bunların dışında kalanları bir çırpıda ve kısa bir hükümle fena addediyoruz.
Sayfa 158
Muhammed Ali içten içe: ‘’Şeytanın insanın teninin renginde değil; kafasında ve kalbinde olduğuna’’ inanıyordu. ‘’Biz müslümanlar adaletsizlikten ve kötülükten nefret ederiz, ama insanlardan nefret edecek vaktimiz yok.’’
Sayfa 416Kitabı okudu
Reklam
‘’Gerçek bir kral dünyanın kralı olduğunu söylemez. Bunu onun yerine başkaları söyler.’’
Sayfa 353Kitabı okudu
‘’Ben olmamı istediğiniz şey olmak zorunda değilim. Ben kendim gibi olmakta özgürüm.’’ Muhammed Ali
Sayfa 287Kitabı okudu
Iyi bir sihirbaz, size görmenizi istediklerini gösterir, saklamak istediklerini ise gözlerinizden kaçırır. Cassius Clay’in içinde Muhammed Ali yatıyordu, ama sihirbaz o kimliği şimdilik kendine saklıyordu.
Sayfa 141Kitabı okudu
‘’Bir adam yumruk atamıyorsa bu, hazır olduğunda atmayacak demek değildir’’ -Malcolm X
Başkalarını eleştirmeden, onların hatalarını dillendirmeden, onlara kulp takmadan evvel bir aynaya bak önce. Eğer ille de birini eleştirmek istiyorsan o aynada gördüğün kişi sana yetecek, artacaktır hatta.
Reklam
‘’Camilerimiz, toplumun en kutlu ve en canlı kurumları olduğu zamanlar, dünyanın en üstün toplumu idik. Camiyi hayattan sürmeye başladık başlayalı, âdeta ilahi bir ceza olarak biz de hayattan sürülmeğe başladık’’ Sezai Karakoç
Bir insanın sizin için ifade ettiği değer, sizi bırakıp gittiğinde hayatınızda oluşturduğu boşluk kadardır.
Dünyaya tapmaya başladığımız şu kötü zamanlarda ölümü hatırlamak, belki de azgın nefislerimizi dizginlemenin en sahih yoludur.
Sayfa 205Kitabı okudu
Insanlar sorularını gerçekten öğrenmek için sormuyor artık; kafalarındaki cevabı onaylatmak için soruyor.
Sayfa 177Kitabı okudu
Insan olmak emek ister kardeşim. Çaba ister. Ben kendimi adam edebilmek için ne terler döküyorum gene de adam olamıyorum; siz ne kolay adam olmuşsunuz öyle yahu! Nasıl da eminsiniz yolunuzun doğruluğundan! Nasıl da eminsiniz üslubunuzun sıhhatinden!
Sayfa 171Kitabı okudu
‘’Bir memleketi içerden yıkmanın yolu, her kafadan bir ses çıkmasını sağlamaktır. Bu sayede, cahil cühelanın gürültüsü arasında, âlim ve ârif insanların sözü duyulmaz olur.’’
Reklam
Nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasıl boşunaysa, yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki düzgün atmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
Sayfa 178Kitabı okudu
En dayanamadıkları şeyse sessizlikti. Çünkü sessizlikte gerçek yaşantıların nasıl olduğunun farkına varıp korkuya kapılıyor ve hemen gürültüye başlıyorlardı.
Zamanlarını nasıl kullanacaklarına insanlar karar verir. Zamanlarını korumak da onlara düşer.
Sayfa 177Kitabı okudu
Zamanı ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Zamanın bu garip kısalığı veya uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir.
Beşir, başka insanların eski özlemlerinin -bin yıllık bir sürgünden eve geri dönme isteklerinin- gerçek hayatta nesiller boyunca yaşadıkları ve nefes aldıkları, yiyeceklerini yetiştirdiklerini, ebeveynlerini ve büyük ebeveynlerini gömdükleri bu topraklardaki Filistinlilerin hayatıyla bir tutulmasını hiçbir zaman anlayamamıştı.
Sayfa 232Kitabı okudu
Tanık olduğu onca fırtınaya rağmen kendi hikâyesi sessiz sedasız, şaşırtmacasız sona ererken Mücellâ en fazla da zamanın ikiyüzlü olduğunu, koşması gereken yerde durduğunu, durması gerekirken koştuğunu anlarken günler geçmişti.
Sayfa 335Kitabı okudu
Reklam
Insanlar kendi değer yargıları nispetinde anlam veremedikleri tavırlarla karşılaştıklarında, önce yorulmadan, usanmadan o insanları dönüştürmeye, kendilerine benzetmeye calışıyor, dönüştüremediklerinden de bir anda nefret etmeye başlıyorlardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Bu dünyada tek bir şey istedim. O kadar da büyük bir şey değil aslında. Kime sorsanız aynı cevabı alacağınız kadar sıradan. Biri beni anlasın, biri beni gerçekten anlasın; yıllardır kaybolduğum o köhnemiş, toz toprak içindeki, yıkılmaya yüz tutmuş metruk binadan çıkayım. Gökyüzünü göreyim..
Arkadaşlarım beni tanımıyorlar. Tanıdıkları Jülide, girmelerine izin verdiğim topraklardan ibaret; kendi güvenli bölgemi belirleyen dikenli tellerin önünü görebiliyorlar sadece. Arka tarafta, kimse ayak basmadığı için zamanla patikaları kaybolmuş, benliğimin karanlık ormanı var.