İmam-ı Malik Hazretlerinin, kendisini çağıran Halifeye «ilim kimsenin ayağına gitmez, ilmin ayağına gelinir!» cevabını vermesi ve Medine'de Allah Resulünün bastığı topraklara ancak ayakkabısız ve yalınayak basabilmesindeki takvâ ve hürmeti...
Sayfa 101Kitabı okudu
Vehhabilik, İbn-i Teymiyye bahsinde kullandığımız tabirle, bir nevi İslâm materyalizmasıdır ve materyalizmanın son durağı Allah'ı tanımamak olduğu halde bunlar tanıdıkları ve en doğru tanımanın kendi mezheplerinde olduğu iddiasındadır. Ruha, ruhaniyete, onun ölüm sonrası devam ve tasarrufuna inanmaksızın Allah'a nasıl inanılabilir, veya Allah'a inanıp da ruh nasıl inkâr edilebilir? Hem göze inan, hem de onun gördüğüne inanma, olur mu?. Sorarsanız «inanıyoruz!» diyeceklerdir. Fakat zoraki bir inanıştan sonra gizli bir inkâr içinde o inanıştan kurtulmaya çabaladıklarını teslim etmeyeceklerdir. İnsanı, öldükten sonra sıfıra ulaşmış kabul edenler, bütün iz ve işaretlerini yeryüzünden silenler ve Allah Resulünü ziyareti bile günah sayıcı bir anlayıştan gelenler, hangi tevil yoluna saparlarsa sapsınlar, öteleri, ötelerin hikmetlerini kabul etmemek mevkiindedirler.
Sayfa 125 - VehhâbilikKitabı okudu
Reklam
Seyyid Kutup...
«Sahte Kahramanlar» konferansımda gerçek kahraman olarak göstermiştim. Fakat sonradan gördüm ki, Seyyid Kutup bir Ibn-i Teymiyye meddahıdır ve kellesini kaptırdığı sosyalizma yularının zoruyla Hazret-i Osman'a adaletsizlik isnat eden ve dil uzatan bir bedbahttır. İdam edilmeden bu sapıklıklardan istiğfar ettiğini söyleyenler oldu. Eğer öyleyse tam kahraman ve şehit... Değilse, mücadelesi kâfire karşı bir sapığın davranışından ileri geçmeyen bir zavallı.
Sayfa 157 - Seyyid KutupKitabı okudu
Batıniliği kuranlar, Meymun bin Deydan ve oğlu Abdullah isimli iki İranlıdır. Hicri İkinci Asrın ikinci yarısında, Fars medeniyetini yutan İslâma ve onun bayraktarı Arab'a duydukları hınçla harekete geçmişler, gizli cemiyet kurmuşlar ve İslâmı yıkma metodu olarak «Bâtıniyye» ismi altında Kur'ân ve Hadisleri keyflerine göre te'vil ve tefsir ederek her şeyi güya iç hakikate, bâtına bağlamak yolunu tutmuşlardır. Milliyetlerini gizlediler, kendilerini Peygamber soyundan gösterdiler, «Beyt Ehli»ne edilen zulmün edebiyatını köpürterek cahil halkı kazandılar ve o yoldan, Peygamber evlâtlarına kızanları hedef tutma bahanesiyle şeriate kızmayı denediler. Yedi imam -sonuncusu Cafer Es Sadık'ın oğlu İsmail'i tanıdılar ve böylece «İsmailiyye» koluna da zemin açtılar. «İsmail'in oğlu ölmedi veya öldü; bir gün yeni bir şeriatle meydana çıkacak veya dünya onun neslinden gelen imamlardan boş kalmayacak!» farkıyle bölündüler, her bölüm dallandı ve her dal şubelendi ve bu facia, kâh kurutulacak, kâh yeniden yeşerecek şekilde yürüdü, gitti.
Sayfa 80 - BÂTINÎLERKitabı okudu
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Selamun aleyküm kardeşlerim... 3 fasla ayrılmış bu kitapta birinci faslın özellikleri Hz. Osman(r.a.)'ın halifelik dönemi 6 yıl yükseliş ve son 6 yılda ise fesatlıkların ortaya çıktığı dönem olarak tarihlerde geçerken üstad bu son 6 yıldan başlayarak fesat mezheplerin ortaya çıkışlarını ele almış. Bu fasılda nasıl ortaya çıktıklarını ele alırken
Doğru Yolun Sapık Kolları
Doğru Yolun Sapık KollarıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20191,628 okunma
Allah'ın öncesi olmak gerektiğini savunan birine karşılığı: - Bir'in öncesi nedir?
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.