“Kara çalı gibi araya girdi”
“Kara çalı gibi araya girdi” denildiğinde, çalıya istenilmeyen ve fakat etkinliği kabul edilen bir sıfat yüklenilmektedir.
Sayfa 23 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
Halk inançlarında Kara,
Halk inançlarında Kara, çok kere varlığı kabul edilen ve fakat makbulden sayılmayan bir sıfattır. İslâmiyet’e karşı geldiği için Oğuz Han’ın babası. Kara Han olarak nitelendirilmişti.
Sayfa 23 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
Anadolu’da ve Türkmenistan’da siyah ve beyaz yün iplikten örülmüş kordonun insanları, hayvanları ve halı gibi kıymetli eşyayı nazardan koruduğuna inanıldığını biliyoruz.
Sayfa 24 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
yedi kat yerin altına inebilmek
Artvin yöresindeki bir efsaneye göre, birisi Ak diğeri Kara olan iki koçu bulunan bir kahraman, Kara koçun kılını Ak koçun kılına sürünce yedi kat yerin altına inebilmektedir
Sayfa 24 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
yeni doğum yapan kadınların
Kara Albastı ve Sarı Albastı şeklinde, farklı iki iye olarak tasavvur edilir. Bu inanca göre, yeni doğum yapan kadınların ciğerlerini söküp, suya götürüp atan Sarı Albastı imiş. Doğum yapan kadının veya yeni doğan çocuğun ciğerlerinin sökülüp suya atılmasını önlemeyi ve yeni yerine takılmasını sadece kamlar ve ocaklılar başarabilirmiş. Kamlar ve ocaklılar, bunu. Sarı Albastı’yı korkutarak veya kandırarak gerçekleştirirlermiş.
Sayfa 25 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
atların yelelerini örmek
Meselâ, Erzurum ve Erzincan çevresinde Alkarısı lohusa kadınlara değil, ahırda yâtan atlara musallat olurmuş. Gece ahıra girip atların yelelerini örmekten hoşlanırmış.
Sayfa 25 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu