Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bugüne dek hiçbir haklı oluşumdan mutlu olmadım. Çünkü her haklı oluşumun özünde; acı, buruk ve kekremsi bir hüzün hikayem vardı. Haklı olduğum her konuda, haklı olmayıp, mutlu olmak isterdim. Çünkü mutlu olmak, haklı olmaktan her zaman daha güzeldi…Kuşkusuz böylece olduğu gibi pencereden baktığında hissettiği o özgür olma duygusunu anımsamak istiyordu.”
"...Zihinsel anlamda dönüşüm olmadan davranışlarda değişim olmaz..."
Reklam
Bir sabah tedirgin düşlerinden uyanan Gregor Samsa, kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş olarak buldu
BANKALAR TANKLARDAN DAHA BÜYÜK BİR TEHDİTTİR Tanklar ile darbeler yapma devri kapanmış 28 Şubat süreci ile asker son kez kullanılmış ve sıra bankalar ile soyguna ve talan etmeye gelmişti. Faiz, kredi, kredi kartı ve bireysel kredi ile karşılıksız para basarak bol para dönemi halka geçici veya aldatıcı bir refah hissi vermek içindi. Bunun
Her şeyden önce, büyük ölçüde tarla ekimini, tarımı olanaklı kılan hayvanlar tarafından çekilen demirden sabanı, ilk olarak, bu dönemde görürüz Bunun sonucu, yaşam araçlarında, çağın koşulları bakımından sınırsız bir artış görülür. Demirden balta ve demirden bel olmaksızın, geniş ölçüde gerçekleşmesı olanaksız bir dönüşüm, ormanları açılarak tarla ve çayır haline dönüştürülmesi de, gene sabanın türetimine bağlıdır. Ama bütün bunların sonucu, nüfusun hızla artışı ve küçük bir alan üzerinde yoğunlaşması oldu. Tarımın olanaklı olmasından önce, örneğin yarım milyon insanın bir tek merkezi yönetim altında toplanabilmesi için, zorunlu olarak, tamamen istisnaî koşulları birarada bulunması gerekirdi; büyük bir olasılıkla, bu durum hiç gerçekleşmemiştir. Barbarlığın yukarı aşamasının doruğu, kendini bize Homeros'un şiirinde, özellikle İlyada'da gösteriyor. Gelişmiş demir aletler, körük, koldeğirmeni, çömlekçi tornası, zeytinyağı ve şarap yapımı; madenlerin ustalıklı bir biçimde işlenmesi, yük ve savaş arabaları, kalas ve tahtalarla gemi yapımı, sanat olarak mimarlığın başlangıcı, kuleli ve mazgallı duvarlarla çevrilmiş kentler. Homeros'un destanı ve bütün mitoloji işte Yunanlıların barbarlıktan uygarlığa geçirdikleri en kayda değer miras budur. Bununla, Homeros çağı Yunanlılarının, daha yüksek bir dereceye geçmeye hazırlandıkları bu kültür aşamasının başlarında bulunan Cermenler üzerine Sezar ve hatta Tacite'in anlattıklarını karşılaştırırsak, barbarlığın üst aşamasının, üretimde ne kadar zengin bir gelişmeyi kapsadığını görürüz.
Sayfa 31
Kafka’nın Dönüşüm eserinde hayvanlaşan hayat anlayışımızı kaç kişi anlayabildi ki, intihar etmek için çabalarını kaçımız düşündü ki, yoksa hasta bir kişiliği mi okuyoruz? Kaç kişi sanat adı altında Mozart’ın sarayda kızların peşinde koşarken krala yakalanmasını biliyor ki? Kız çığlıklar içinde kaçarken Mozart onun peşinde koşuyordu. Üstü başı dağınık, kendinden geçmiş bir halde kralı karşısında görünce susmak yerine krala şunu demişti: “Ben bayağı biriyim ama yazdıklarım bayağı değildir.”
Reklam
İğrenç görüntüsü belki ilk kez işe yarayacaktı.
Hoş ve puslu bir anı... Bir şapkacı dükkanında kasiyer olarak çalışan, Gregor'un gönül bağladığı, ama elini çabuk tutamadığı için elde edemediği bir kız...
Bu nedenle atomdan moleküle, molekülden bulutsu kümeye, bulutsu kümeden bulutsuya, bulutsudan ana yıldıza, ana yıldızdan Güneş'e, Güneş'ten gezegene ve gezegenden uyduya kadar Dünya'nın ilk günlerinden beri gök cisimleri tarafından yapılan bütün dönüşüm serisine ulaşırız.
"Her gün arabayla elli kilometre yol gidiyor, sonra bir iki cam kavanozu geri dönüşüm kutusuna attılar diye kendilerini iyi hissediyorlar. Barıştan iyi bir şey gibi bahsedip sonra savaşı yüceltiyorlar. Öfkeye kapılıp karısını öldüren adamı aşağılıyor ama bomba atıp yüzlerce çocuğu öldüren kayıtsız askerlere tapınıyorlar."
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
Ve kısa bir süre sakin ve zayıf bir şekilde nefes alarak öylece kaldı, sanki o her yanı kaplayan sessizliğin gerçeği geri getirmesini ve her şeyin normale dönmesini bekler gibiydi.
"Biraz daha uyusam ve tüm bu saçmalıkları unutsam nasıl olur acaba," diye geçirdi içinden
Insan alışkanlıkları ile kendini limitlendirir Öğrenmiş oldukları ile sınırlar koyar Yaşadıkları ile dünyasını oluşturur Beraberliklerini Sevgi; Gözleri ile gördüklerini gerçek sanır Göremediği ve korktuğu her şeyde inanç haline getirir. İşte! Insan bu yüzden hiçbir zaman gerçek anlamda bir dönüşüm yaşayamaz. Çünkü dönüşümü de umut denilen Hayal dünyasına bırakmıştır.
Buraya heyecanla ve umutla bir tüy kadar hafif gelmişken, dönüşüm dağlar kadar ağırdı. Omzumda bir çuval, içinde de beni mutsuz eden sıkıntılar vardı sanki.
Namuslu gözlemciler çılgın sözcüğünün bu kez bu emsalsiz yurtseverleri övmek için kullanır oldular, çılgın sözcüğü böyle bir dönüşüm yaşadı. bu sözcüğün Milli Mücadele sürecini en iyi özetleyen sözcük olduğunu sanıyorum
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.