Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Olabildiğince sakin düşünmenin çaresizce karar vermekten çok daha iyi olduğunu arada bir düşünmeyi ihmal etmiyordu."
1961 Anayasasının getirdiği serbeslik ortamı içinde sosyalist faaliyetlerin serbestlik kazanmasıyla üniversitelerde sosyalist görüşler doğrultusunda fikir kulüpleri kurulmaya başlanacaktı. 13 Şubat 1961'de kurulan Türkiye İşçi Partisiyle de sosyalist hareket üniversitelerde de genç kitleler üzerinde sol söylem ve ideolojiyle etkili olacaktı. 22 Nisan 1965'de ilk sayısı yayınlanan "Dönüşüm" dergisi sosyalist gençliğin ve potansiyelinin TİP paralelinde toplanmasını üniversitelerde fikir kulüpleri federasyonunun kurulmasının altyapısını hazırlayacaktı.
Sayfa 215 - ALTERNATİF YAYINLARIKitabı okuyor
Reklam
“Ah Tanrım," diye düşündü, "nasıl da meşakkatli bir meslek seçmişim ben! Gün geçmiyor ki, yolculuk olmasın. İş telaşı evdeki esas işten çok daha büyük, bu da yetmezmiş gibi yolculuk yapma eziyeti de üstüme yıkılmış durumda; aktarmalı tren koşturmacası, düzensiz, kötü yemek, sürekli değişen, asla kalıcı olmayan, asla içten olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün yüzünü bütün bunların!"
Yeni bir tüketici ahlakı oluşturuldu; Evin var saygınsın! Araban var saygınsın! Kredi kartın kadar saygınsın! Cep telefonunun markası kadar saygınsın! Tüketim-marka çılgınlığı Müslümanları da derinden etkiledi. Mücahit, müteahhit olurken; tek lokma tek hırka anlayışı lüks yaşama dönüştü. Bir dönem hep karşı çıktıkları modern hayat, artık pazarladıklarıydı! Tek istekleri vardı, para kazanmak! Bu nedenle dillerinden düşürmedikleri 'inşaat ya resulullah' oldu! Sürekli tarım alanlarını yok edip rant alanları açan spekülatif konut sektörünün simgesi TOKİ kabeleriydi artık! Havuzlu sitelerden daire almak için kültürel değerlerini askıya aldılar. Sadece yeşile düşmanlık etmediler. Dillerinden düşürmedikleri Osmanlıya en büyük kötülüğü yaptılar; Osmanlı mimari geleneğini yok ettiler. Geleneksel Osmanlı-Türk evlerini yıkıp talan ettiler. Ucube binalar dikerek tüm şehirleri, semtleri birbirine benzettiler. Neymiş, öğrencinin Osmanlı mezar taşını okuması gerekiyormuş, okullara Osmanlıca dersi koydular! Güzel. Peki, öğrenci Osmanlının ahşap binalarını/mimarisini nerede görecek? Avrupadan farklı ahşağ karkası olan hımış türünü nasıl öğrenecek? Dolma direği nedir gidip görebilecek mi? Hepsini biçtiler. Onlar için ahşap ev, köhne yapılardı! Kentsel dönüşüm rantçılığıyla tarihi mimariyi yok ettiler. Mahalle kültürünü betonlara gömerek toplumsal değerleri çürüttüler. İnsan kimliğini salt tüketime göre biçimlendirdiler. Bu sebeple Türk tarımının katili olmaları hiç şaşırtıcı değil...
"..., sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün hepsinin yüzünü!"
Fakat soğukkanlı düşünerek yapılacak bir hareketin, çaresizlik içinde yapılandan daha iyi olacağını biliyordu
Reklam
Sanki o her yanı kaplayan sessizliğin gerçeği geri getirmesini ve her şeyin normale dönmesini bekler gibiydi
Gregor neden en küçük bir ihmalin hemen en büyük kuşkuyu uyandırdığı bir şirkette çalışmaya mahkûmdu acaba?
Oruç, metabolizmanın kendini koruma mekanizması olan ‘otofaji’yi harekete geçirerek hücrelerimizde bir temizlik, geri dönüşüm ve gençleşme sürecini başlatır.
"Gregor neden en küçük bir ihmalin hemen en büyük kuşkuyu uyandırdığı bir şirkette çalışmaya mahkûmdu acaba?"
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.