Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizle.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?
Ne yazık, pişmiş ekmek çiğlerin elinde;
Ne yazık, çeşmeler cimrilerin elinde.
O danım Türk güzeli kömür gözleriyle
Çaylakların, uğurların, eğrilerin elinde.
Beyaz kağıt üzerine değmiş mürekkep ekserimize şiirsel gelir.. Her yerde aforizmalar, dörtlükler bi’bişeyler.. Burada ise umutsuz bir vedadır.. Koca bir ömür deyip dünyalara sığdıramadığımız, önünde kulu kölesi olup esiri düştüğümüz ömrün vedasıdır bu beyaz kağıt.. #yoğunbakım
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin;
Şimdi: çekil önümden, diye ferman edersin;
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez;
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can ne dersin?
" Bir taş bulamazsın ki doğu ovalarında
Küfretmesin bana da, benim zamanıma da
Yüz adım yürü bak, bir dertli insan görürsün:
Bunalmış, otura kalmış yolun kenarında. "
Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü;
Yükselmenin de, alçalmanın da içyüzünü;
Ne çıkar öte yanını bilsem feleğin:
Bezmişim bilgiden, atmışım her türlüsünü.