Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"...Çünkü yaşam, yaptığımız şeyden başka türlüsünü beklemekten gayrı bir şey değil; ve tam olarak güvenebileceğimiz tek șey, ölüm."
Sayfa 91
"Cesetlerden korkmak için hiçbir neden göremedim. Benim hayatımı bana mezar eden yaşayanlardı aslında."
Reklam
Sonra yola çıkma zamanı geldi. Mina'ya veda ettim; bu, ölene kadar ikimizin de unutmayacağı bir ayrılış oldu ve yola koyulduk. Bir şey konusunda kararımı verdim: Eğer Mina'nın sonunda vampir olacağını anlarsak, o zaman o bilinmeyen, korkunç yere yalnız başına gitmeyecek. Sanırım bu yüzden eskiden bir vampir, pek çok vampir anlamına geliyordu; tıpkı iğrenç bedenlerinin ancak kutsal toprakta dinlenebilmesi gibi, en kutsal sevgi de korkunç saflarına asker katmak için aracı oluyordu.
Sayfa 334 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 3 EkimKitabı okuyor
Mina yüreklerimizi donduran korkunç bir çığlık attı. Doktor Kutsal Ekmek'i Mina'nın alnına dokundurduğunda, sanki kor gibi kızarmış metal dokunmuş gibi alnını yakmıştı. Sevgilimin beyni bu gerçeğin anlamını, sinirlerinin acıyı algılaması ile aynı hızla algıladı: Bu ikisi onu öylesine etkiledi ki, aşırı gergin doğası dehşet verici bir çığlıkla ses verdi. Ama aklına sözcükler hemen geldi; çığlığın yankısı havada söndüğü anda tepki geldi ve aşağılanma içinde yere diz çöktü. Eski zamanlarda cüzamlıların mantolarını yüzlerine çekmeleri gibi, güzel saçlarını yüzüne örterek feryat etti: "Kirliyim! Kirliyim! Yüce Tanrı bile benim kirli etimden uzak duruyor! Bu utanç izini Mahşer Günü'ne kadar alnımda taşıyacağım." Herkes sustu. Ben çaresiz bir acı içinde kendimi onun yanına atmış ve kolumu ona dolayarak, sıkı sıkı sarılmıştım. Çevremizdeki dostlarımız gözlerini kaçırıp gözyaşlarını silerken birkaç dakika boyunca acı dolu yüreklerimiz birlikte attı.
Sayfa 333 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 3 EkimKitabı okuyor
Mina'nın gelişmelere duyduğu ilgi gittikçe artıyordu ve olayların ilerleyişinin ona gece yaşadığı korkunç deneyimi bir süreliğine unutturduğunu görmek beni mutlu ediyordu. Çok, çok solgundu -neredeyse ölü gibi ve o kadar zayıftı ki, dudakları çekilmiş, dişlerini daha belirgin hale getirmişti. Bu sonuncusundan bahsetmedim, ona gereksiz yere acı vermek istemedim; ama Kont kanını emdikten sonra zavallı Lucy'ye neler olduğu aklıma gelince kanım damarlarımda dondu. Dişlerinin sivrileşmesine ilişkin bir işaret yoktu henüz; ama kısa bir süre geçmişti ve daha korkacak zaman vardı.
Sayfa 331 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 3 EkimKitabı okuyor
"Kendinizi öldürmeyeceksiniz, değil mi?" diye sordu Doktor boğuk bir sesle. "Öldürebilirim; eğer beni seven ve beni böyle bir acıdan, böyle ümitsiz bir teşebbüsten kurtaracak bir dost bulamazsam!" Konuşurken ona anlamlı anlamlı baktı. Doktor oturuyordu; ama ayağa kalktı, ona yaklaştı, elini başına koyup ciddiyetle konuştu: "Çocuğum, senin iyiliğin için olacaksa, böyle biri var. Senin için en iyisi olacağına inansam, senin için böyle bir ötenazi düzenlemenin hesabını Tanrı'nın önünde verebilirim. Hayır, güvenli olacağına inansaml Ama, çocuğum..." bir an boğulur gibi oldu, boğazından büyük bir hıçkırık yükseldi; yutkunarak devam etti: "Burada, seninle ölüm arasında duracaklar var. Ölmemelisin. Herhangi bir elin yardımıyla ölmemelisin; özellikle de kendi elinle. Senin tatlı hayatını kirleten diğeri gerçekten ölene kadar ölmemelisin; çünkü o henüz Ölümden Dönmüşler'in arasındayken ölürsen senin ölümün de onunki gibi olur. Hayır, yaşamalısın! Ölüm senin için ifade edilemez bir lütuf gibi gelmeye başlasa da mücadele etmeli, yaşamaya çalışmalısın. Ölümle savaşmalısın, sana acıyla da gelse, sevinçle de; gündüz de gelse, gece de; güvenlik içinde de gelse, tehlike içinde de! Yaşayan ruhuna söylüyorum, ölmemelisin-hayır, ölümü düşünmemelisin bile- ta ki bu büyük kötülük geçip gidene kadar." Zavallı sevgilim ölü gibi beyazladı, yükselen dalgalarla bataklık kumlarının titreyip sallanması gibi titreyip sarsıldı. Hepimiz sessizdik; yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
Sayfa 327 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 3 EkimKitabı okuyor
Reklam
150 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Vampir kitaplarının şahıymış gerçekten de!!! Kardeşime almıştım ve çok merak ettiğim için kendimi bir anda okurken buldum. En kısa zamanda orijinal hâlini almak istiyorum. Çünkü çocuk kitabında bile tüylerim ürpermişken 500 sayfayı okurken neler hissederim düşünemiyorum. Aşırı güzel ve gerçekçi işlenmişti. Bu vampir temasında bugüne kadar okuduğum en güzel kitaptı.
Carmilla
Carmilla
kitabı bh alanda ilk kitap olsa da ondan istediğim verimi alamamıştım. Vampirler hakkında bir bilgi, korku ögeleri okumak isterdim ama Carmilla bunu bana verememişti. Dracula ise sadece çocuk kitabında bile bunu başardı. 150 sayfada bunu hissettirdiyse gerçekten uzun hâlini okumam gerektiğini hissediyorum. Dracula ağzından da bölümler okumak isterdim. Bir vampir nasıl hisseder, nasıl yaşar bunları keşke Dracula ağzından öğrenseydik. Onun dışında kitabı çok sevdim. Uzun hâlini okuduğumda daha detaylı bir inceleme paylaşacağım için burada kesiyorum. İyi okumalar.
Dracula
DraculaBram Stoker · Büyülü Fener Yayınları · 20174,011 okunma
“Sanırım, zaman zaman ağlamak bize çok iyi geliyor.Yağmur gibi havayı temizliyor.”
Tahmin ettiklerimiz nadiren olur, Hiç ummadıklarımız ise çoğunlukla..
Ama tüm yaralar yeniden açıldı; sonunun ne olacağını ancak Tanrı bilir...
Reklam
“Gerçek Tanrı bir serçenin düşüşü ile bile ilgilenir; ama insan kibrinin yarattığı Tanrı, bir kartal ile bir serçe arasında hiçbir fark görmez.”
Düşünce gücümüz yoğun ve acil bir ihtiyaca odaklandığı sırada dahi aklımızın garip gurup şeylerle meşgul olmaya devam etmesi gerçekten ilgi uyandırıcı bir şeydi.
İnsanın heyecanının katmerlendiği ve içinde bulunduğu tehlikenin arttığı anlarda zihin çok hızlı bir şekilde çalışmaya başlar ve zihnin faaliyeti sayesinde keskinleşen duyular da bu hızla orantılı bir şekilde kuvvetlenir.
Gerginliğin bir dürtü olduğu ve uyarı anlamına tekabül ettiğini unutmamalı. İnsanın sezgisel azaları sıklıkla onun zihnine bekçilik ederler ve alarm verdiklerinde, her ne kadar bilinçli şekilde olmasa da, mantık devreye girer.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.