Yüreğim umulmayan yaralarla baş edemezken bir tatlı aşk gülüşü özledi gözlerim ve sen hangi alemde hangi düşlerde isen gel çünkü gülüşünü “çok özledim”..
Sesine mevsimlerin eğildiği, gözlerine baharın ağladığı, ağlar gibi gülmeni,çocuk gibi masum dokunuşlar, gülecek gibi duran yüzünü özledim…
Ansızın bir duygu körüklenirse yüreğinde, aklına takılırsa uzaklar ve bir de kulakların çınlarsa amansız, bil ki bir yerlerde özlenmişsindir....Usandım yeşermemiş umutsuz bahçeyi beklemekten, usandım, tarla kuşunun sesinden usandım bu yürekten kendimden usandım durup durup seni özlemekten.....Hasretim rengine siyah mı desem ağarmak bilmiyor sonsuz geceler ya gülerdim ya ölürdüm görsem ömrümden uzansa sensiz geceler...Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından. Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum...Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından...Yetişir bunca keder bunca elem diyorum...Bu ne bitmez ayrılık, bu ne bitmez özlem diyorum. Neden bu kadar zor seni sevmek ve bulamamak dokunmak istedikçe uzaklaşmak düşündükçe unutmak neden bu kadar zor seni sevdiğim halde söyleyememek hep birşeyler gizlemek sana sahip olacağım yerde seni kaybetmek… artık her şey yasta..Bu yasla ayrılacağım bu gün bu şehirden..Döndüğümde daha güçlü, kalbim daha canlı dahaa …..(sensiz dilim varmıyor ki bu kelimelere.)