Hiç kimsenin olmadığı dağlık bir alanda, hatta bir uçurum kenarında durup içime attıklarımı, hiç kimseye söyleyemediklerimi ve kalbimi isyana sürükleyen her şeyi haykırmak istiyorum
Avazım çıktığı kadar bağırmak, içimi kemiren hiçlik ve anlamsızlığı savurup atmak, adeta yeniden doğarcasına var olmak
Bu sefer kendimi, benliğimi sonuna kadar hissetmek istiyorum
Canımı yakan, beni endişe yumağına dönüştüren, korku duygumu doruklara ulaştıran herkesi hayatımdan çıkarmak
Hatta ve hatta kendi hayatımdan çıkmak istiyorum
Nefes alan bir ölü olmak istemiyorum
Beni öldürmeyen insanların katilim olmasını istemiyorum
Ve mutluluğumu hiçbir insani şeye bağlamak istemiyorum artık
Çünkü her bağladığımda bir düğüm daha atıyorum tavandaki ipe
Kafamın içini kazımak istiyorum, beynimi terk etmek.
Düşünmek insanı üstün mü yapar yoksa acıya daha meyilli hâle mi getirir?
Düşündükçe kayboluyorum, bunun sonu var mı?
Kendimi tedavi edemiyorum artık, doktorum olamıyorum bundan kötüsü var mı?
İyileşmeyi bilmeyen bir vücut küçük bir kesik ile kan kaybından ölebiliyorsa aynısı ruhumun da başına gelemez mi?
Yoksa geldi mi?