Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... durup gelmeyince morfin gibi arıyorum direnmeni iğne üzerinde yüzün gelip kuşatmıştı beni ama düşündükçe korkmak yüzünle geldiğini Ve bunları elbette çabucak geçelim sevgilim
DOLU KONUŞMAYA KALIP YOK
Tercihini seç, Safsatalar akar dalga dalga. Sen bu tarafa geç, Yada kaç oralardan. Bir güzel seç, Ama olsun ki kalbinden geçen. Tarifini yap,
Reklam
KADERİN GAYRETE AŞKI
“Kader gayrete aşıktır.” Eminim hepimiz bu sözle şu ya da bu şekilde karşılaşmışızdır. Çoğumuz anlamını bilmeden söyler geçeriz. Hiç üzerinde düşünme zahmeti göstermeyiz. Halbuki ne çok düşünmemiz gerekir. Özellikle de bu günlerde içinde bulunduğumuz gerek siyasi gerek sosyal gerekse ekonomik ortamı yaşarken. Hayat bir çok zaman istediğimiz gibi
GECE YARISI YOLCULARI | 16
Oradaydılar, el ele.. Ne sebep olmuştu yataklarına başka birini almaya?? Peki ne engel olabilirdi şu an onların yüzlerine tükürmeye? İçi yanıyordu. Gerçekten içi yanıyordu. Onun içi yanarken, eşi buz gibi bakışlarla ona bakıyor, yanan sigarasını söndürmeye çalışıyordu. Ama izmariti küllüğe değil, komodine basıyordu. 'Salak!' diye geçirdi
Yalnız hissediyorum, ve okuyorum. Okuyamadığımda dinliyorum, dinleyemediğimde yazıyorum, yazamadığımda çiziyorum, çizemediğimde düşünüyorum, düşündükçe var oluyorum, var oldukça yaşıyorum, yaşadıkça üretiyorum, ürettikçe tükeniyorum, tükendikçe yoruluyorum. Ve yorulduğum zaman bu başa dönüyor. Döngüden ve monotonluktan kurtulmak için biraz durup dinlenmek lazım.
Hiç kimsenin olmadığı dağlık bir alanda, hatta bir uçurum kenarında durup içime attıklarımı, hiç kimseye söyleyemediklerimi ve kalbimi isyana sürükleyen her şeyi haykırmak istiyorum Avazım çıktığı kadar bağırmak, içimi kemiren hiçlik ve anlamsızlığı savurup atmak, adeta yeniden doğarcasına var olmak Bu sefer kendimi, benliğimi sonuna kadar hissetmek istiyorum Canımı yakan, beni endişe yumağına dönüştüren, korku duygumu doruklara ulaştıran herkesi hayatımdan çıkarmak Hatta ve hatta kendi hayatımdan çıkmak istiyorum Nefes alan bir ölü olmak istemiyorum Beni öldürmeyen insanların katilim olmasını istemiyorum Ve mutluluğumu hiçbir insani şeye bağlamak istemiyorum artık Çünkü her bağladığımda bir düğüm daha atıyorum tavandaki ipe Kafamın içini kazımak istiyorum, beynimi terk etmek. Düşünmek insanı üstün mü yapar yoksa acıya daha meyilli hâle mi getirir? Düşündükçe kayboluyorum, bunun sonu var mı? Kendimi tedavi edemiyorum artık, doktorum olamıyorum bundan kötüsü var mı? İyileşmeyi bilmeyen bir vücut küçük bir kesik ile kan kaybından ölebiliyorsa aynısı ruhumun da başına gelemez mi? Yoksa geldi mi?
Reklam
Nefes aldıkça, gözlemledikçe, biraz durup düşündükçe hayatın gerçekten de biz planlar yaparken başımıza gelen şeyler olduğuna her seferinde ikna oluyorum 🙂.
SARI bir ara sokakta öldüm... dün öylece yani birdenbire boşluğa düşer gibi, sarı bir sessizliğin içinde granit duvarlı binanın anlamsızlığına şehrin boşu boşunalığına içerlerken
Kafamı dağılabilirim diye elime ne zaman bir kitap ya da telefon alsam bulunduğum yer sallanıyor gibi geliyor. Durup dururken deprem oluyor gibi hissediyorum. Hayalet deprem deniliyormuş buna. Deprem bölgesindeki insanların bunu yaşaması olağanmış. Günlerce haber almak için bekledik bir umutla. Maalesef arkadaşım ve 5 aylık bebeğinin acı haberini aldık geçtiğimiz gün. Geride kalan annenin acısını düşündükçe göğsüm daralıyor. Neden yazıyorum bunları inanın onu bile bilmiyorum. Çok bunaldım sadece. Antep’te ailemle iyiyim çok şükür. Ama gırtlağımda geçmeyen bir yumru var. Çığlık çığlığa bağırasım var. Bir an durup bir daha hiçbir şeyi ertelemeyeceğim diyorum bir an gözlerim doluyor. Bir an kimse güvende değil diye söyleniyorum. Çok kızgınım. Öfkeliyim. Arka planda hüzünlü bir müzik eşliğinde gösterilen görüntülere tahammülüm kalmadı.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.