Çok asil bir hoşçakalın kortejinde geldi ayrılık
Gayet net ve kararı kati veda cümleleri
Anlamadığım bir dilin son sözlerine kulak veriyorum
Her biri ustaca hazırlanmış ayrılığın milli marşı gibi
Ondandır bu ayrılığa saygı duruşum
Ve sen eski sevgilim!
Babil’in asma bahçelerinde asarken gözünü kırpmadan kalbimi
Hangi üvey
Sen kaçış de benimkine.
Düşlerimden düşüncelerimin irticası,
Tüm hislerimin kalbimde çıkardığı iç savaş,
Yalnızlığın senli olan tüm mutluluklara istilası…
Adını benim koyamadığım her ne varsa,
Sen “ kaçış “ de her birine.
Edebiyatta ortaya çıkan eserin değerinin karşılığı her şeyden önce onun kapsamlı olmasından ziyade hayatın bütün inceliklerini ve derinliğini yansıtıyor olmasından da kaynaklıdır. Tanpınar'ın Huzur'u ise bunun karşılığını bize sunmaktadır. Tanpınar, edebiyatın toplumsal ve sosyal meselelerin dışında olmasını söyleyen Türkiye'de Ahmet Haşim ve
Bütün vedalar birer devrimdir aslında geride kalana,
Kırılan kalpler direniş zayiatı diye geçer tutanaklara.
Göze göz,
ve kalp kalbe bir direniş ayrılıklara…
Saçalım mı şimdi içimize gömdüğümüz bütün ölüleri sağa sola ,
Bir duaya muhtaçken küfredelim mi arkalarından?
Yarım kalmış savaşlarımızı kazanalım
Ve kazalım mezarlarını başka bir cehenneme.
İnsanlar artık bıraktılar ayrılırken;
''Seni hak etmiyorum'' gibi kelime oyunlarını
Çünkü artık tüm bahaneler incir kabuğunu doldurabiliyor,
Ve insanlar
Kelimelerden çok duygularla oynuyor.