Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Z
Z
@dusesmothers
2020'yi daha çok kitap okuyarak geçirmek isteyen biri
Ins: dusesmothers
Öğrenci
Üniversiteye hazırlık
Kocaeli
17 Ağustos
18 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
ÇETİN ÇETİNTAŞ & ELEMENTLER
Kendimi geliştirmek ve değiştirmek konusunda takıntılı, bu konuda sürekli bir şeyler öğrenmek ve bunları hayatımda uygulayabilme konusunda çabalayan biriyim. Çetin Çetintaş, Türkiye'de yoga alanında başlı başına bir yapıttır. Karantinada yaptığı canlı yayınlardaki yoga pratikleriyle beni yogaya daha çok ısındırmıştır. Elementlere dair hiçbir şey bilmeyenler için bir velinimettir. Sıradan bir kişisel gelişim kitabı sanarak almamazlık yapmayın, paranızın hakkını sonuna kadar veren bir başucu kitabıdır kendisi. İlk fırsatta sepetinize ekleyin ve satın alın. Ardından ruhunuzun ve bedeninizin ihtiyacı olan element pratiğini uygulamak için kendinize şans verin.
Keyifli okumalar,
Namaste
Kıymetli bir arkadaşım tarafından hediye edilen ve Atay'ın eserlerinden okuduğum ilk kitap " Korkuyu Beklerken" . İçindeki her bir bölümde insan olmaya ve insanı oluşturan tüm duygulara, düşüncelere yer verilmiş. Çoğu zaman kim kime neyi demiş diye yanılgısına düşmem ve okuduğum bölümü anlamlandırmakta zorlanmam kitabı daha uzun bir sürede okumama sebep oldu. İnsan, içinde iyi şeyler barındırdığı kadar kötü şeyler de barındırıyor. Çoğu zaman hayatımızı kendi yarattığımız korkulardan korkarak harap ediyoruz. Yaptığımız her şeyde kendimizi eleştirirken kendimizi savunacak şeyler bulmaktan geri kalmıyoruz. Her şey hakkında söyleyecek bir şeyimiz mutlaka var. Kendi kendine konuşuyormuş hissini veren, aynı zamanda bir şeyi nasıl düşündüğümüzü, aklımızdan nelerin geçtiğini ve ne kadarının eyleme döküldüğünü ve inandığımız şeyler doğrultusunda neleri göze aldığımızı gözler önüne seriyor Atay. İyi okumalar.
Son Kuşlar, beş buçuk sene önce alınmış ve okunmak için bugünleri beklemiş bir kitaptır. Sait Faik'in bir kitabını ilk defa okuyorum ve bundan sonra diğer kitaplarına da şans vereceğimden eminim. İnsanlığın ve insan olmanın alıştığımız için göz ardı ettiğimiz karanlık yüzünü okudum kitap boyunca. Hayvanlara, doğaya ve birbirimize verdiğimiz zararın haddi hesabı yok. Yaptığımız birçok şeyde para hırsının hissesi çok. Üzücü olan kısım ise kitap yazılalı 68 sene olmasına rağmen halâ bu problemler sebebiyle can çekişiyor olmamız. Halâ hayvanlar öldürülüyor, halâ her bir köşede birilerinin hakkı yeniyor, halâ bir yerlerde cebi dolu olanın söz hakkı artıyor ve halâ bir yerlerde doğa katledilip binbir dümenle betondan bir dünya yapılıyor. Sait Faik nasıl da güzel özetlemiş yaptığı şeyi " Oturup dedikodular, olmamış şeyler, olup da kimsenin takmadığı hikâyeler, düzeltemeyeceğim işler, daha doğrusu, ne aynada, ne fotoğrafta kendi kendimi göremediğim halde, başkalarını değil anlamak, görüyormuşum gibi onlara dair sözler söylemek, içim çekmiyor bugün. "
Okur Takip Önerileri
THETA HEALING I- II. KİTAPLARIN YORUMU
Theta healing kavramıyla ilk kez youtubeda bir youtuber sayesinde tanıştım. Her zaman kendimi bir sonraki seviyeye çıkartmak, ilerlemek, değişmek gibi dertlerim oldu. Dert diyorum çünkü işin içinden çoğu kez çıkamayıp tıkanınca hayalden derde dönüştü çoğu zaman. Kitaplarda her şey açıklanıyor, neyin ne olduğunu kavrıyorsunuz. Bazı sayfalarda yaşananlara inanmak zor gelebiliyor ve şaşkınlıkla okumaya devam ediyorsunuz. İki kitabı da okumuş biri olarak kitabın daha iyi bir şekilde kaleme alınabileceğini düşünüyorum. İkinci kitap sanki birincinin devamından çok özeti gibi geliyor insana ve kitabı bitirmek zorlaşıyor. Bu yüzden elimde baya bir süründü ve bitirmek bu geceye nasip oldu. Aynı zamanda theta healingi kendi hayatında uygulamak ve bu teknikle şifalanmak isteyen biri olarak kitapta nerden başlayacağıma dair hep bir yol haritası veya bir ipucu aradım. Fakat bulamadım. İşleri zorlaştıran kısım da buydu. Bu iki kitap boyunca okuduklarımdan kendime bir yol haritası çizerek bunu deneyimlemek istiyorum. Kitabın güzel olan ve hayatıma olumlu olarak yansıyan güzellikleri de var. Hayattaki en ufak şeylerin aslında hayatımıza ne kadar büyük sorunlar olarak döndüğünü fark ettim. Önemsemediğimiz yeminlerin, sözlerin, içimizden atamadığımız kırgınlıkların ve kızgınlıkların bizi nasıl bir çıkmaza sürüklediğini gördüm. Kendimi affetmeyi, ailemi affetmeyi ve kırgın olduklarımı kendi bedenimde affetmeyi ve onları serbest bırakmayı öğrendim. Bu kitap kendiyle derdi olanların yine okuduklarını kendilerince yol haritasına dönüştürerek ilerleyebilecekleri bir deneyimden ibaret. Keyifli okumalar
İHSAN SÜREYYA SIRMA - SÖMÜRÜ AJANI AMERİKAN MİSYONERLERİ İNCELEME
Bir kitabı okurken içerisindeki bilmediğimiz kelimelerin yoğunluğu bizim için önem arz eder ve okuyorum ama anlamıyorum gibi düşünürüz. Tarih okumaya çalıştığım son zamanlarda böyle kelimelerle sık sık karşılaşıyorum. Bu kitap içerisinde de belgelere yer verildiği içim bu kelimelerle karşılaşmamanız mümkün değil. Artık anlamını bilmesem de okuduğum her şeyin aslında biriktiğini ve zamanı geldiğinde o bilgilerin birleşerek bana bir şeyler öğrettiğini düşünüyorum. Tanzimat fermanı öncesinde Osmanlı'ya bağlı yaşayan milyonlarca gayrimüslim tebaanın huzur içinde yaşadığını, hoşgörüyle kurulmuş bir hayata sahip olduklarını, dinlerine göre ibadethane, okul vs. açmalarına izin verildiğini biliyoruz. Fakat Tanzimat Fermanıyla birlikte sahip oldukları yeni hakların onları, Osmanlı'nın iyi niyetini spmürmeye ittiğini görebiliyoruz. Binlerce Amerikan misyoneri türüyor. 2 haneli müslüman beldelerinde dahi ruhsatlı veya ruhsatsız kiliseler açılıyor. Kilisenin dikkat çekeceği düşünülen yerlere okullar, yetimhaneler vs. açılıyor. Her ne kadar bunun farkında olsalar da yeterli önlemi alamayan Osmanlı' da çoğalmaya devam ediyorlar ve her yerde insanları fesada sürüklüyorlar. Açılan yerler il, mahalle, öğrenci sayısı, öğrencilerin etnik kökenleri vs. olarak detaylıca belgelerle verilmiş. Bu kadar yerin açılmasına anlam verememeye hazır olun derim. Bir şeyleri fark edebilmek için İhsan Süreyya Sırma eserlerine bir şans vermek gerek. İyi okumalar
STEFAN ZWEIG - BİR KADININ YAŞAMINDAN YİRMİ DÖRT SAAT İNCELEME
Bir solukta okunan Zweig kitaplarından çözümlemeleriyle kalbinize dokunan, etkileyici, sıcacık ve kısacık 71 sayfalık bir kitap kendileri. Yüzyıllardır her hareketiyle eleştirilen, yaptıklarıne kulp takılan kadınlarımızın bu sorununa yer vermesi fazlasıyla kıymetli. Yaşı, konumu ne olursa olsun yaptığı seçimlerle herkesin onun hayatında söz hakkı varmışçasına yaşam savaşı kadınlarımızın hayatından kısacık bir kesit sadece. Hayatının olağan akışında ilerleyen bir kadının aşkın sıcak zehriyle yaptığı bir seçimden alevlenen olayların altından benzer fakat bambaşka bir öykü çıkıyor. İyi niyetin bazen insanı nereye götürebileceğini bilmiyoruz ve bu hikayede bunu görüyoruz. Yaptığı seçimi ve yaşadığı sadece yirmi dört saatin yükünü yıllarca taşıyan Mrs C. , yabancıya yaşadıklarını dürüst olmak şartıyla öyle naif anlatıyor ki o gün orada olduğunuza yemin edebilirsiniz fakat bunu ispatlayamazsınız. Onun bu yükünü hafifletmeye ve her gün binlercesini eleştirdiğimiz kadınlardan sadece bir tanesini anlayabilmeye davet ediyorum sizi. Buyrun, gelin
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,8bin okunma
STEFAN ZWEİG - SATRANÇ İNCELEME
Uzun zamandır kitaplığımda okunmak için doğru zamanı bekleyen Satranç, bir solukta bitti. Elimden bırakamadığım ve sonunu deli gibi merak ettiğim bir zaman dilimi yaşadım. Bir gemi güvertesinde başlayan olaylar silsilesi geçmişin izleriyle birlikte bambaşka bir yere varıyor. Hayatının olağan akışının umarsızlığı ve yavaşlığında satrançla tanışıp dünya şampiyonu olan Czentovic, entelektüel tek boyutluluğun tuhaf türünü Czentovic'i incelemek isteyen anlatıcımız ve gemideki turnuvada Czentovic'in hamlelerini tanıyarak yenilmelerini engellediği güruhun kurtarıcısı Dr. B. arasında yaşanıyor her şey. Bir yandan satranca başlamayı deli gibi isterken bir yandan yarattığı tahribat karşısında titriyorsunuz. Hiçliğin içinde kaybolmak ve kendinizin düşmanı olmak her bir zerrenize işliyor. Psikolojinin gücünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Satrancın nelere mâl olabileceğini görmek için kendinize sadece 1 saat ayırın
