Okudukça düşündüren, düşündükçe düşlenen, düşlendikçe düşüren, düşü, düş, düü...
Kitabın başlarında kafam tam olarak böyleydi :D Kelimeler çevrenizi sarıyor mühteşem bir şekilde. Dilin, kelimelerin insanoğlunun hayatı ve dahi iç dünyasıyla ne kadar ilgili olduğunu farkettim bu kitapla. Odamdaki tahtayı kelimelerle doldurup günlerce köklerini eklerinden ayırdım, saatlerce tahtaya baktım. Düşündüm, düşündükçe düşünlendim.. Kelimeler insanın aklıyla okunduğunda "bilgi", kalbiyle okuduğunda "değer" sıfatını kazanıyor. Dücane Cündioğlu oğlu kadar tanımak isterdim kelimeleri doğrusu.
Sakin kafayla okunması gereken bir kitap. Hızlı okuyup yazık etmeyin kitaba.