"Ama nasıl unutabildi herkes? Bunu, öncekileri, sonrakileri. Nasıl hiç yaşanmamış gibi devam edebilirler?"
"Senin dediğin gibi. Duygusal taşlaşma çağı."
"Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın."
"Var," dedi Mürşit "lanetlendik."
+Ama nasıl unutabildi herkes? Bunu, öncekileri, sonrakileri. Nasil hiç yaşanmamış gibi devam edebilirler?
-Senin dediğin gibi. Duygusal taşlaşma çağı.
+Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın.
-Var...lanetlendik.
__
....
"Merak etmeliydim, ne oldu, niye oldu diye. Yapmadım. Eğlenmeyi seçtim."
“Herkes gibi."
"Ama nasıl unutabildi herkes? Bunu, öncekileri, sonrakileri. Nasıl hiç yaşanmamış gibi devam edebilirler?”
“Senin dediğin gibi. Duygusal taşlaşma çağı."
"Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın."
"Var,” dedi Mürşit "lanetlendik.”
Kimse bu günahları sahiplenmiyordu. Ortada bırakılmış , sahipsiz günahlara kimse aldırmıyordu. Polis kurbanların anısına karanfil bırakmak isteyenlere geçit vermiyordu. Çıplak ölü kız çocuğunun ruhu tepelerinde haykırıyordu, ama dünyanın kendi çevresinde dönüşünün gürültüsü öyle yüksekti ki, kız çocuğunu kimse duymuyordu.
"Çürüyoruz,” dedi Madenci. ‘‘Ruhumuz taşlaştı, ama bedenimiz çürüyor. Öyle ya da böyle, daha toprağa girmeden çürüyoruz. İğrenciz, kokuyoruz."
_
"Ama nasıl unutabildi herkes? Bunu, öncekileri, sonrakileri. Nasıl hiç yaşanmamıs gibi devam edebilirler?"
"Senin dediğin gibi. Duygusal taşlaşma çağı."
"Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın."
"Var" dedi Mürşit "lanetlendik."
“Ama nasıl unutabildi herkes?Bunu, öncekileri, sonrakileri.Nasıl hiç yaşanmamış gibi devam edebilirler?”
“Senin dediğin gibi.Duygusal taşlaşma çağı.”
“Ama bir bedeli olmalı bu taşlaşmanın.”
“Var,” dedi Mürşit “lanetlendik.”