“Bir şeyleri bulabilmek için önce yolumu kaybetmem lazımdı.”
“Mezarda ilk gece yaşanacaklar” insanı ölüm gerçeğiyle yüzleştiren ,uyandıran bir eser.
Emre Beylice adında bir gencin uyanışını ,dünya ile ahiret arasında kendi özünü buluşunu konu alıyor tabir caizse. Her şey kız kardeşi İnci ve annesinin trafik kazasıyla geçirmesiyle başlar.
İnci
İslam’dan kopuldukça ekonomik düzen sarsılır, ekonomik düzen sarsıldıkça İslam’dan kopulur. Sonunda, bugünkü, din, medeniyet, kültür, politika, ahlak ve ekonomi alanında içinde bulunduğumuz iflas durumuna gelip çatarız
‘İki mahkum hücre duvarına tıklayarak birbiriyle haberleşir. Onları ayıran duvar, aynı zamanda haberleşme vasıtalarıdır. Her ayrılık, bir bağdır’ demiş Simone Weil, ne güzel söylemiş. Bizi ayırdığını düşündüğümüz her şey belki de birbirimize sesimizi duyurabilmemizin bir vasıtası. Eğer aynı zindanın mahkumları olduğumuzu fark edebildiysek.
Popülizm kendisini hem şeylerin var olan durumunun sarsıcısı, hem de önceki sarsılır sarsılmaz az ya da çok radikal yeni bir düzen inşasının başlangıç noktası olarak sunar. Kurumsal düzen (yine az ya da çok) kırılmış olmalıdır, eğer popülist çağrı etkili olacaksa. Tam (''tam'' hiç kuşkusuz salt ideal bir durumu gösterir) kurumsal kararlılık durumunda, bu sisteme tek olası muhalefet, salt bir dışarısından çıkardı - yani, tamamen marjinal ve etkisiz bir tabakadan gelirdi).
Eleştirel - Yaratıcı Düşünme ve Davranış Araştırmaları Laboratuvarı
Ergenlerde Olumlu ve Olumsuz Sosyal Davranışlar: Sınıflandırma ve İlişkili Değişkenler
N. P. Uludağ
Yaratıcılık, Yıkıcılık ve Tutku: Peter Shaffer'in "Equus (Küheylan)" Adlı Oyununda Psikanalist ve Arketip Yaklaşımlar
S. Andiç
Yaratıcılık, Yıkıcılık ve Tutku:
Aklın ve zekânın özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşmadığı her toplumda akla ve vicdana aykırı hükümleri ve düzeni insanlara kabul ettirmek kolaydır. Akılcı düşünce oluştuğu andır ki bu hükümler ve bu düzen temelinden sarsılır. 17. yüzyılın başlarında bir, "R. de Lusing", Avrupa'yı korku ve dehşet içerisinde tutan Osmanlı Devleti'nin yıkıkabilmesi için, bu devletin halklarını fikren uyandırma gereğinin etkili bir çözüm olacağını söylerdi. Ona göre Osmanlı haklarını keyfi ve despotik bir iktidara boyun eğdirten şey, "akılsızlık" ve "bilgisizlik"ti; buna sebep olan şey şeriattı. O halde halkın kafasını aydınlatmak suretiyle iktidarı temelsiz bırakmak ve çökertmek mümkündü.