Ne katır üstündeyim, ne deve gibi yük altında
Ne bir halkın hükümdarıyım, ne bir hükümdarın kulu.
Ne varlığımdan kaygım var,
ne yokluktan perişanım
Gönül huzuruyla nefes alıp
geçiriyorum ömrümü
https://1000kitap.com/yazar/i149435
Benim yağmurumda gezinemezsin
üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Konuşmam artık, ağır sözler söylemem.
bir düş için sabahları
göğsüme sedeften bir çiçek işlerim.
(...)
Göğsümde sedeften bir çiçek taşırım
konuşmam artık kalbini kırdımsa senin
bil ki yanına düştüm
Ben seni seviyorum ve sanırım toplum buna hazır
Umurumda bile olmaz nükleer denemeler
Bıraktım Nietzsche'yi Kant'ı kafam hiç karışık değil
Ruhum en güzel yaşında ve sen yeterince büyüksün
Kitaplarda tanıdığım tüm kadınlardan güzelsin..
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim. Ürperiyorum. Bir at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın sokaklarında, örtüyor ömrümün ilk yazını. İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek.
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum,
kendime bir yer...
Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür hanım.
Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden.
Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine.
Bakıyorum umut karamsarlığın, sevinç acının azıcık soluk almasından başka ne ki? Yaşamsa gerçekle düşün umutsuz bir savaşı, her şeyi içine alan kocaman bir yanılsama.. Değil mi yoksa?
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı… Ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?
Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar
yürekte, kitapta ve sokakta
yenebilmek yalanı
anlamak sevgilim o ne müthiş bahtiyarlık
anlamak gideni ve gelmekte olanı..