Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bana bak! Müslümanlık Namaz kılmak, Kur'ân okumak, Tesbih çekmekten ibaret olsaydı Ebu Eyyûb el Ensârî'nin İstanbul'da ne işi vardı? Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN
KURAN AYETLERİ NASIL OLUŞMUŞTUR? (Enfal Suresi 5. Ayet)
Ebu Eyyûb el-Ensârî anlatıyor: "Biz Medine'de iken Muhammed: "Bana. Ebu Süfyan'ın kervanının gelmekte olduğu haber verildi. Ne dersiniz ona karşı çıkalım mı? Umulur ki Allah onu bize ganimet olarak verir." buyurdu. Biz: "Evet ya Muhammed" dedik. Muhammed çıktı, biz de onunla birlikte çıktık. Bir veya iki gün yürüdükten sonra: "Kavim (yani Kureyş) ile savaşma konusunda ne dersiniz? Çünkü onlar sizin kervanlarına karşı çıkışınızdan haberdar oldular." diye sordu. Biz: "Allah'a yemin ederiz ki bizim onlarla savaşacak gücümüz yok. Çünkü biz kervan için çıkmıştık." dedik. Sonra tekrar sordu: "Kavimle savaşmaya ne dersiniz?" Biz aynı cevabı verdik. Mikdâd ibn Amr ise: "O halde ey Allah'ın elçisi, biz sana İsrail oğullarının Musa'ya "Sen ve Rabbin gidin ve savaşın; biz burada oturucularız." dedikleri gibi demiyeceğiz." dedi. Biz ensar: "Keşke çok malımız olacağına Mikdad'ın söylediği gibi konuşsaydık!" diye temennide bulunduk. Bunun üzerine Muhammed Enfal Suresi 5. Ayetini oluşturur. ENFAL SURESİ 5. AYET: "Nitekim Rabbin seni evinden hak uğruna çıkarmıştı da müminlerden bir zümre bundan hoşlanmamışlardı." Kaynak: İbn Kesîr, Tefsîrul-Kur'âni'l-Azîm, 3/555 Not: Muhammed, Safiye’nin kocasını işkence ile öldürdükten sonra aynı gün kadınla çölün ortasında çadırda cinsellik yaşamıştır. Bu olayı anlatan Eyyub el Ensari ise çadırın kapısında nöbet bekleyen kişidir. İstanbul’da ki Eyüp Sultan semtine adı verilen kişi. Ganimet için İstanbul’a kadar gelmiş.
Reklam
Müslümanlık namaz kılmak , Kuran okumak , tesbih çekmekten ibaret olsaydı Ebu Eyyûb el Ensari 'nin İstanbul 'da ne işi vardı ?
BANA BAK! Müslümanlık namaz kılmak, kuran okumak, tesbih çekmekten ibaret olsaydı Ebu Eyyúb el-Ensarî'nin İstanbul'da ne işi vardı?
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
Ebu Eyyûb el-Ensârî radıyallâhu ‘anh şöyle anlatıyor: "Bir adam Peygambere (sallellâhu ‘aleyhi ve sellem) gelip şöyle demiştir: 'Bana öğüt ver ve özetle.' Bunun üzerine Efendimiz mealen: «Namazına kalktığında vedalaşanın namazını kıl (ölmek üzere olup da vedalaşırcasına/hayatında son namazını kılıyormuşcasına kıl), yarın (başkasından) dolayısı ile özür dileyeceğin bir söz konuşma ve insanların ellerinde bulunan şeylere karşı ümidini büsbütün kes (gözünü hiç dikme).» diye buyurmuştur." Kaynak: Sunen İbn-i Mace (2/1396)
BANA BAK ! Müslümanlık namaz kılmak, Kur'an okumak, tesbih çekmekten ibaret olsaydı Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin İstanbul'da ne işi vardı? 
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
Reklam
MİHMANDAR - I NEBI : EBU EYYUB EL - ENSARI ( R.A. ) Hanımı ile birlikte Müslüman olan Ebû Eyyûb ( r.a. ) ensardan ilk iman edenler arasında yer almıştır . İkinci Akabe'de biat etmiş , Hz . Peygamberle ( s.a.s. ) birlikte Bedir , Uhud , Hendek başta olmak üzere bütün gazvelere katılmıştır . Müslümanların , İstanbul'u ilk kuşatmasında bulunmuştur . Bu kuşatma devam ederken hastalanarak 669 yılında vefat etmiştir . Vasiyeti üzerine bir askeri birlik tarafından surlara yakın bir yere defnedilmiştir . Resûl - i Ekrem ( s.a.s. ) , Medine'ye hicret edince konaklayacağı yer hakkında , devesinin çökeceği yere en yakın eve misafir olacağını söylemişti . Devenin çöktüğü yere en yakın ev olan Ebû Eyyûb'un ( r.a. ) evine yerleşerek burada yedi ay misafir kaldı . Bundan dolayı Hz . Ebû Eyyüb , " Hz . Peygamberi ( s.a.s. ) ağırlayan kimse " anlamına gelen " Mihmandâr - i Nebi " unvanıyla anılmıştır . Kendisinden 150 hadis rivayet edilmiş olan Ebû Eyyûb'un ( r.a. ) haksızlıklara tahammül edemeyen , doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen bir kimse olduğu nakledilmiştir .
Kerbelada Hz. Hüseyin (r.a) şehit edilmesi hususundaki fikir ayrılıkları
Hz. Hüseyin'i (r.a) şehit eden Hz. Yezidin (r.a) günümüzde çoğu Müslüman lanet ederek anıyor. Oysaki Hz.Yezidde (r.a) ashaptandır. Ashabın tanımını yapmak gerekirse; Ashâp, Peygamber Efendimizi bir kere bile olsa dünya gözüyle görüp, sohbetinde bulunan Müslümanlardır. Ulvî dinimizin yayılmasında en büyük hizmeti onlar yapmışlardır. Bu devirde bir insan tek başına bütün dünyayı fethetse, dünya dolusu altın tasadduk etse, yine de ashabın en küçüğünün mertebesine erişmesi mümkün değildir. Biz Müslümanlar, ashab-ı kiramın hepsini sevmek saymakla ve hepsine hürmet etmekle mükellefiz. Onların aralarında meydana gelen bazı ihtilaflardan dolayı, hiçbirinin aleyhinde tek kelime söyleyemeyiz. Zira onlar müctehiddir ve içtihatla hareket etmişlerdir. Peygamber Efendimiz (Sav.) Bir hadislerinde Şöyle buyurmuşlardır. Ashâbım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayeti bulmuş olursunuz(Beyhâki) Bu hadisi şerifin mucibince Hz.Yezide (r.a) lanet ederken bir kere daha düşünmek gerekiyor. Lanet etmek doğru değildir. Ebu Eyyûb El-Ensarî (r.a) doksanlı yaşlarında olmasına rağmen Hz. Yezidin (r.a) komutanlığındaki ordu ile at sırtında İstanbul önlerine kadar gelmiş, şehadet şerbeti içene kadar savaşmıştır.Efendimizin hadisine nail olmak için doksanlı yaşlarda at sırtında cihat eden Ebu Eyyûb El-Ensarî (r.a) … diğer taraftan efendimizin müjdelediği komutan olmak için cihat eden Hz.Yezid (r.a) …
Eyüp Sultan
Ebu Eyyûb El-Ensarî - doğum adı Halid bin Zeyd bin Kuleyb ( ö. 672 veya 674), Türkçede Eyüp Sultan olarak anılan en büyük Sahabelerden biridir. HZ.Muhammed (S.A.V) Mekke'den Medine'ye göç ettiği zaman evinde ilk misafir eden sahabidir. Bu misafirlik süresi yedi aydır. Bu sebeple kendisine bu olaydan sonra Mihmandar-ı Nebevî veya Mihmandar-ı Resul de dendiği olmuştur. Daha sonra 90'lı yaşlarında katıldığı ikinci İstanbul kuşatması sırasında şehit olmuştur. Vasiyeti üzerine İstanbul surlarının dibine gömüldüğü rivayet edilir. Fetih'den sonra Akşemsettin manevi keşif yoluyla mezarını bulur. Şu anda onun adına bir türbe, kendi adı ile anılan Eyüp semtinde ve kendi adı verilen Eyüp Sultan Camii'sinde bulunmaktadır.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.