“Bezm-i elest'te her ruha bir ayna tutuldu ve ruhlar gördüklerini doğruladılar, doğruladıklarını unutmamaya söz verdiler.
Sonra oradan ayrıldılar ve sayısız hareketin (bezm-i cihan'ın) içine düştüler. Bir ney gibi ayrılık derdiyle doldular.
Eğer gönül âlem-i ervah'tan bir maksad seçmemiş olsaydı, O hareketlerin içinde kaybolacak, verilen söz unutulacaktı.
Gönlün seçtiği maksadın adı ise Aşk'tı.
Aşk ki, ruhun geri dönüş ve kurtuluş hareketi…
Yani ezelin ebedle vuslatı idi.”