Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E.

"Kimi insanlar, küreğin suyu dalgalandırması misali, kalıcı izler bırakmazlar."
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Her şeyden önce, şu Akheron [Cehennem nehri] korkusunu savmak ve yok etmek gerekir. Bu korku, varlığımızın en derinine nüfuz ederek insan hayatını zehirler, her şeyi ölümün karanlığıyla gölgeleyerek temiz ve saf bir zevke varolma hakkı tanımaz.
en güzel manzara bile, yanımızda onu paylaşacak biri yoksa acıya dönüşebilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Demek ki,biz aciz insanlar yeryüzüne kalıcı barışı ve mutluluğu getirmek için katliam ve yıkım içinde mücadele ederek sonumuzu hazırlıyoruz
Oysa yazarın kendi sesini duyurması, yazarın önce kendine, sonra savunduklarına, sonra okuyucusuna borcudur. Peki, bu borcu bilip ödemeye girişenlerin hali nasıldır?
Reklam
Sana yönelmeyecek kelimelerim çünkü kelimelere anlam veren, onları güçlü kılan bizzat o kelimelere dair duyduğumuz vicdanın sesidir.
Merhamet yanındakinin yanında sapasağlam durmak değil midir? Sırtını yaslayacak biri arandığında orada olmak değil midir? Ateşe su taşıyan karıncanın yanında olmak, ateşe su taşımak değil midir? İbrahim'in safında olmak merhamet değil midir? Merhamettir. Üstelik bu merhamet hem ahlâktır hem de inanç
Başkalarının günahlarına odaklanmakla, kendi günahlarını göremez hale geliyor insanlar. Bu durum, kendilerinin insanlığa gönderilmiş birer kurtarıcı oldukları vehmine kapılmalarını sağlıyor. İyi de kurtarıcıyı kim kurtaracak?
Bugün en tehlikeli komün, kendilerine ördükleri koza dışında, kendi gerçekleri dışında, başka bir gerçeğin olabileceğini düşünemeyen, hakikati kendilerinin temsil ettiğine inanan, hakikatin yalnızca kendileri olduğunu düşünen insanlardan oluşmaktadır.
Belki de bu yüzden yok olup gitmekten korkmuyordu. Var olmaktan yeterince korktuğu için....
Reklam
Var olmak demek, kendi varoluşunu yaratmak demektir.
Çünkü kadını baskı altında tutan yalnızca erkek değildir, yaşamının sorumluluğunu ele alamayan kadın kendi kendine de baskı uygular."
"Ama zaten yaşam da hüzünlü ve ciddi. Harika bir dün yaya getiriliyoruz. Birbirimizle karşılaşıyor, tanışıyoruz. Kısacık bir süre birlikte yaşıyoruz. Sonra birbirimizi yitirip tıpkı geldiğimiz gibi aniden ve açıklanamaz bir şekilde ortadan yok oluyoruz."
Yalnız Hem bilgesi, Hem delisidir Kendi dünyasının. Ayrıca; Hem efendisi, Hem kölesidir Kendisinin.
Reklam
Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor, Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben.. Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz, Kimseye sezdirmeden.
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.
Ölünce insan zaten hiç yaşamamış gibi oluyordu. Sanki arkasında utanılacak bir hikâye bırakmamış oluyordu. Bu dünyada insan ancak ölünce tertemiz oluyordu.
Delirmemek için ilaç alıyordum. Delirmekten kastım, aklımın başımda olmayışı değildi. Aksine, aklım faz- lasıyla başımda olduğu için delirmekten korkuyordum. İyice gerilmiş bir lastiğin kopması gibi ikiye bölünmekten, iki ayrı yöne şiddetle savrulmaktan, parçalarımın duvara çarpmasından korkuyordum.
Sevgi doğuyordu. Sonra bir gün ölüyordu. Ölünce hiç doğmamış gibi oluyordu.
Hayata hep kendimi birilerine Aşık olduğuma inandırmaya çalışarak tahammül etmiştim. Ama hep birilerine aşık olmaya çalışarak sefil olmuştum.
Reklam
"İçine duygu katılmış her potre sanatçının potresidir aslında;modelin değil. Model yalnızca bir vesile, bir raslantıdır. Ressamın açığa çıkardığı şey model değildir; boyalı tuvalin üzerinde asıl ifşa edilen ressamın kendisidir. Bu resmi istememenin sebebi ruhumun sırrını verme korkusudur