Kitap sıkmadan güzel bir kişisel gelişim deneyimi yaşatıyor, içinde karmaşık olmayan, anlaması kolay psikolojik unsurlar barındırıyor, okuyucuyu içine hapsediyor ve o dünyada yaşıyorsunuz okurken. Dili yalın, kolay anlaşılır.
Shanti, Thim, Nishal, Matteo ve Maelle ile birlikte güzel bir maceraya atıldık. Okurken bende onlarla Himalayaları tırmandım, o soğuğu hissettim, o sohbetlere katıldım. Doğa öyle güzel tasvir ediliyor ki romanda gitmeden orayı görüyorsunuz. Maelle’in zihninde canlandırdığı çiçekler benimde zihnimde canlandı. Birlikte iç benliğimizde güzel bir serüven yaşadık, hayata karşı başımıza gelenlere karşı farkındalığımız arttı.
Ne anlatmıştı Shanti, Maelle’e;
-Yepyeni bir bakışla anı yaşa.
-Sadece iki temel duygunun olduğunu bil: “Korku” ve “sevgi”.
-Acılarımızın tek suçlusu var: kendimiz!
-Bize olumsuz görünen bir şey belki de olumsuz değildir.
-Önceliklerini belirle ve otomatik düşüncelerini gözetim altında tutarak düşüncelerinin önceliklerinle aynı doğrultuda olduklarından emin ol.
-İçindeki çocuk korkuya kapıldığında onu yatıştır.
-Kalbinden gelen mesajlarla egondan gelen mesajları birbirinden ayır.
-Aslında seni korumayan, aksine seni boğan zırhlardan kurtul.
-Özüne dön.
-Kendin ol ve hafifle.
Maelle’in Shanti’den öğrendiklerinide belki günün birinde bende kendi yolculuğumda hayata geçirebilirim.