İyi bir kitabı öldürmek neredeyse bir insanı öldürmekle aynıdır: Bir insanı öldüren kişi aklını kullanan bir canlıyı, Tanrı'nın suretini öldürür; iyi bir kitabı yok eden kişiyse aklın kendisini öldürür... ( Milton)
Büyümek bir şeyleri elde etmek değil, çok daha önemli olan bir şeyleri kaybetmektir.
Edebiyat kendi zihnimizden daha büyük zihinlerle kurulan bir diyalogdur, hayatlarımızı nasıl sürdürmemiz gerektiği hakkında renkli fikirlerdir, dünyamızın nereye gittiği ve nereye gitmesi gerektiği hakkında yürütülen bir tartışmadır. Edebiyat sayesinde zihinlerin buluşması, bugün varoluşumuzun merkezinde yer alır. Her şey yolunda giderse zihinlerin buluşması daha yoğun, daha yakın ve daha aktif hale gelecek.
Bugünkü Türkçe'de sadece "çağdaş" kelimesi ile ifade edilmeye çalışılan kavram, terk edilen Türkçe'deki "asrî" ve "muasır" gibi iki ayrı kelime ile ifade edilmektedir. Kelimenin Batı dillerindeki karşılıkları ise hayli zengin bir vokabüleri oluşturmaktadır. Bunların içinde en fazla kullanılanlar
Sayfa 48 - KOCAV Yayınları, Ocak 2014 İstanbul, "Çağdaşlık" ve "Modernlik" Üzerine Kavramsal Bir Analiz, 1.3. "Çağdaşlaşma" Üzerine Genel Bir Mülahaza, 1.3.1. "Zaman-giller Familyası" ve "Çağ" Hakkında Etimolojik ve
Her ölüm beni eksiltir; çünkü insanlık ailesinin bir üyesiyim. İşte bu nedenle çanların kimin için çaldığını merak etmeyin; sizin için çalıyor.
"Büyümek bir şeyleri elde etmek değil, çok daha önemli olan bir şeyleri kaybetmektir."
Sayfa 180
"Büyük edebiyat, bir şeyleri asla kolaylaştırmaz; zor sorulara kolay yanıtlar vermez. Bizi basit olmayan bir sürü şeyin beklediğini görmemize imkân tanır."
Sayfa 97
İhtiyar bir adam ay ışığının altında bir ölünün bedenini görür. Bin çeşit hayvanı karşısına dizer ve onlara şöyle der:
"Hanginiz ölüyü, hanginiz ayı nehrin karşı kıyısına geçirmek ister, ey cesur canlılar?" İki kaplumbağa gönüllü olur: İlki, yani bacakları uzun olan, ayı yüklenir ve karşı kıyıya sağ salim ulaşır; öteki, yani bacakları kısa olan kaplumbağa ise ölüyü yüklenir ve nehirde boğulur. İşte bu yüzden ölü ay her gün yeniden ortaya çıkar. Ölen adamsa asla geri gelmez.
Kara Antoloji, Blaise Cendrars
odradek
Skip Canell, anılarında, sonradan bir kılıç yutucu olduğu anlaşılan kendi karanlık işgalcisinden şöyle bahseder: "Prag'a geldikten kısa bir süre sonra, şehir merkezindeki bir pansiyondaki uyduruk çalışma masamda otururken odamın kapısının açıldığını duydum. Dostlarımdan biri tarafından bulunduğumu zannederek arkamı döndüğümde ne göreyim, içeri giren bizzat bendim; masada tam karşıma oturdu, başını eline dayadı ve yazdığım her şeyi yüksek sesle okumaya başladı.
Sartre'a göre romanlar "dünyaya yapay anlamlar aşılar;" bu anlamda önemli bir rol oynar ama doğası itibariyle dürüstlükten uzaktır. Hayatta "yapay anlamlar" üretmekten başka yapacak neyimiz var?
Sayfa 301Kitabı okudu
Dr. Johnson pesimist ama stoacıdır. Dr. Johnson'a göre, "İnsan hayatında katlanılması gereken birçok şey varken, keyif veren şeyler çok azdır." Ancak yeterince şanslıysanız hayatınızda "tatlandırıcılar" eksik olmaz: Dostlar, iyi sohbetler, çay, güzel yemekler ve hepsinden önemlisi de kitaplar aracılığıyla geçmişteki büyük zihinlerle etkileşime geçmenin hazzı.
Sayfa 216Kitabı okudu
Sanatın hayata öykünmesiyle kıyaslandığında hayat sanata çok daha fazla öykünür.
Sayfa 189Kitabı okudu