Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Durmuş Hocaoğlu

9.8/10
9 Kişi
41
Okunma
15
Beğeni
2.943
Görüntülenme

Hakkında

1948 yılında Bayburt'ta dünyaya gelen Durmuş Hocaoğlu 1974 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu. 1982 yılında mühendislik mesleğini terketti ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Fizik Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak girdi. O tarihten sonra Felsefe'de master ve doktora yaptı, Fizik'te ise master yaptı, doktorasını tez aşamasında bıraktı. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi'nde başladığı felsefe kariyerinde önce 1986'da "Descartes'ın Fizik Anlayışı" isimli tezi ile yüksek lisansını, 1994'te "Türk-İslâm Düşünce Tarihinde ve Modern Fizik'de Kozmos" isimli tezi ile doktorasını ve 1986'da ise Marmara Üniversitesi'nde "Tekil Lineer Sistemler İçin Geliştirilen Bir Transformasyonun Yorumu Üzerine" isimli tezi ile fizik yüksek lisansını tamamladı. Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan ve mültidisipliner bir akademik çalışma kariyeri bulunan Hocaoğlu'nun çalışma alanları Fizik Felsefesi, Bilim Felsefesi, Tarih ve Siyaset Felsefesi olup, muhtelif dergilerde Elektrik Mühendisliği ve Fizik gibi teknik konular yanında Bilim ve Fizik Felsefesi, Tarih Felsefesi, Siyaset Felsefesi, Din ve Laiklik v.b. konularda makaleler kaleme almış; ayrıca, muhtelif akademik toplantılara tebliğler sunmuş ve tebliğ kritikçikliği yapmış, birçok gazete ve dergide sürekli yazarlık yapmıştır. Yayınlanmış üç kitabı bulunmaktadır. 23 Ekim 2010'da İstanbul'da hayata gözlerini yuman Durmuş Hocaoğlu, Karacaahmet'teki aile kabristanına defnedilmiştir.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Bayburt, Türkiye, 1948
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 23 Ekim 2010

Okurlar

15 okur beğendi.
41 okur okudu.
4 okur okuyor.
29 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bizim materyalist aydınlarımızın büyük bir kısmı, Batı norm ve değerlerinin Türkiye'ye birtakım sosyal filtrelerden geçirilerek, seçici davranılarak aktarılmasını değil, tam tersine, gelenekle olan bağların mümkün mertebe kopartılarak kopya edilmesi tezini savunmuşlardır ki bu haliyle onları "filtresiz" ve "seçmesiz" (non-selektif) intelijansiya olarak nitelendirilmesi kabil olabilir. Bu itibarla bu intelijansiyanın, genel olarak, "Batılılık"dan ziyade "Batıcılık"a mütemayil ve taraftar olduğu söylenebilir.
Sayfa 23 - Kocav YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Felsefe hiç kimseyi münkîr yapmadığı gibi mü'mîn de yapmaz.
Sayfa 336 - 1. baskı - Kasım 2002
Reklam
teknik mânâda değil ama naif mânâda herkes filozoftur; her Âdem evlâdı bilmeden felsefe yapan birer naif filozoftur. ... ve herkes kendi çapında bir Hayy ibn Yakzân olacaktır: "Ben kimim"; "nereden gelmekte ve nereye gitmekteyim?"; "benim bu varlık nizâmındaki yerim nedir?"; "varlık nedir?"; "var-olmak nedir?"; "gerçek nedir?"; "hayat nedir?"; "ölüm nedir?"... ilh...
Sayfa 335 - 1. baskı - Kasım 2002
Her siyâsetçi bilmelidir ki, bir ülkede İktidara Gelmek ve Muktedir Olmak için mümkün üç yol vardır: Alttan, Üst’ten, Yan’dan. Alt-Yol, “Halk” tan, Üst-Yol, “Pazu Kuvveti” nden, Yan-Yol ise “Sefâretler” den geçer. Halkın Yolu, tam olarak, ancak demokratik ülkelerde işler.
Sayfa 292 - 1. baskı - Kasım 2002
Dürüst ve sorumluluk bilincine sahip bir siyâsetçi, daima “kahramanlık”tan ve “kabadayılık”tan kaçınmalıdır. Zira, siyâsetçinin kahramanlık ve kabadayılıklarının faturası netîcede bütün bir toplum tarafından ödenir. Dünyanın en ahlâksız insanı da, başkasının sırtından hovardalık yapan, kendisine ait bir faturayı başkasına ödettirendir.
Sayfa 292 - 1. baskı - Kasım 2002
Ülkümüz için güçlenmek, para kazanmak, mühim makamlara gelmemiz gerek diye düşündük. Yükselmeliydik. Yükseldik, yükseldik, yükseldik. Baktık ki, ülkü aşağıda kalmış.
Durmuş Hocaoğlu
Durmuş Hocaoğlu
Gönderi kullanım dışı
Geç anladılar seni hocam çok geç
"Milliyetçilerin Dış Türkler hakkındaki bütün ilgisi elli yıl öncesinin hülyâlı, hoş fakat takdim ettiği fikrin seviyesi her zaman için tartışmaya açık romantik romanı Bozkurtlar'dan öteye gitmiyor mu yoksa? 'Türk İlleri ve Orta Asya' diye sayıklayan milliyetçiler, cemaatlerin tozunu bile yakalayamamaktan utanç duymuyorlar mı?"
Durmuş Hocaoğlu
Durmuş Hocaoğlu
Reklam
" Tarih yere düşenlerin cesetlerine basarak ilerler.."
Durmuş Hocaoğlu
Durmuş Hocaoğlu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih
Durmuş Hocaoğlu'nun 9. vefat yıldönümü idi. Dün akşam Bağlarbaşı/Üsküdar'da dostları, arkadaşları ve talebelerini dinledik. Dertli bir adammış, "mustarip". Çok yönlü bir münevver. Bilgi aşığı bir adam. Titiz, hassas bir dindar, başörtüsünden dolayı sınıfa giremeyen öğrencileri için sınıfta gözyaşı döken bir hoca. Elektrik mühendisi, fizikçi, tarihçi, edebiyatçı, dostlarının deyimi ile bir "filozof". Eserleri yeniden neşrediliyor, iki kitabı yayınlanmış, üçüncüsü yolda. Mübarek adamlar! Yayınlanmış 3 kitabı var zaten, niye sunuşta bu kitapların isimlerini zikretmezsiniz, makalelerinin hangi dergilerde yayınladığından niye bahsetmezsiniz, çok mu zor?... **** "Bunalan aydınlar" aynı zamanda bunalımlar için "ilmî metodlar" keşfetmekte zorlanan kişilerdir. Bir yandan bir şeylerin kötü gitmekte olduğunu görmek, diğer yandan da bu kötü gidişata "nasıl mani olunacağını" tam olarak bilememek! Bu da onların en büyük "kurtuluş melcei" olarak "ideolojik mevzileri" görmelerine yol açmaktadır. Bu suretle bir çok felsefî fikir, ideolojikleştirilmekte, mistikleştirilmekte ve adeta din haline getirilmektedir" Durmuş Hocaoğlu, Düşük Şiddetli Devrim, s. 19.
Düşük Şiddetli Devrim Bir Entelijansiya Kritiği
Düşük Şiddetli Devrim Bir Entelijansiya KritiğiDurmuş Hocaoğlu · Kocav Yayınları · 015 okunma