Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şeddâd İbni Evs radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “İstiğfarın en üstünü kulun şöyle demesidir: Allâhümme ente rabbî, lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve ene’abdüke, ve ene’âlâ ahdike ve va’dike m’esteta’tü. Eûzü bike min şerri mâ sana’tü, ebûü leke bi-ni’metike ‘aleyye, ve ebûü bi-zenbî, fağfir lî fe-innehû la yağfirü’z-zünûbe illâ ente. {Allahım! Sen benim Rabbimsin, ibadete layık senden başka tanrı yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Ezelde sana verdiğim sözümde ve va’dimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım, işlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım. Bana lütfettiğin nimetleri yüce huzurunda minnetle anar, günahımı itiraf ederim. Beni affet; şüphe yok ki günahları senden başka affedecek yoktur.} Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti: “Her kim bu seyyidül istiğfârı sevabına ve faziletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse cennetlik olur. Yine her kim, sevabına ve faziletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse cennetlik olur.” Buhârî, Daavât 2, 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 100-101; Tirmizî, Daavât 15; Nesâî, İstiâze 57.
Sayfa 597Kitabı okudu
Şükür, teşekkür, sığınma ve duâ...
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım, Sen Melik’sin, Hayyu Kayyûm’sun. Kendinden başka ilâh olmayan apaçık bir Hakk’sın. Sen benim Rabbimsin, beni Sen Yarattın. Ben Sen’in kulunum, ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana Lutfettiğin nimetleri yüce Huzurunda minnetle anar, günahımı itiraf ederim. Benim günahlarımı Affet; şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek yoktur. Allah’ım, Sen’in kendini hamdettiğin şekilde Sana çokça ve dâimâ hamd olsun; bütün mahlûkâtının yapmasını hak Ettiğin hamdlerin kat kat fazlasıyla, Yüzünün celâline ve Kudretinin azametine yaraşır şekilde her an ve her nefes ilmindeki şeyler adedince Sana hamd olsun, ey Yüce Mevlâ’mız. Yarattıkları sayısınca, kendisinin râzı olacağı kadar, arşının ağırlığınca, bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ve ilminin çokluğu nisbetinde ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim. Her an ve her nefes, mîzân dolusunca, İlâhî İlmin çokluğu nisbetinde, Allah’ın râzı Olacağı şekilde, nîmetler sayısınca ve Arş ağırlığınca “Sübhânallahi ve’l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm: Allah’ı tesbih ederim, hamd O’na mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en Büyüktür, güç ve kuvvet ancak yüce ve büyük olan Allah’ın Yardımıyladır” derim. Allah’ım, her an ve her nefes, Allah’ın İlmine dâhil olan şeyler adedince Efendimiz Muhammed’e ve âline salât u selâm eyle ve onları mübârek Kıl.
Sayfa 219 - ERKAM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son