Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
askerlik, gelibolu, adilhan, keşan, edirne, nahit hanım, orhan veli
az önce canım
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
ın
Vazgeçemediğim
Vazgeçemediğim
kitabında yolculuk adlı şiirini; Ne var ki yolculukta, Her sefer ağlatır beni, Ben ki yalnızım bu dünyada? Bir sabah kızıllığında Yola çıkarım Uzunköprü'den; Yaylının atları şıngır mıngır; Arabacım on dört yaşında, Dizi dizime değer bir tazenin, Çarşaflı, ama hafifmeşrep; Gönlüm şen olmalı dğeil
Bayram
Yedikıta Dergisi - Sayı 188 (Nisan 2024)
Yedikıta Dergisi - Sayı 188 (Nisan 2024)
Yıl 1913. Edirne, Bulgar işgalinden kurtulmuş. Selimiye’nin gölgesinde bayram panayırı kurulmuş. Çocuklar muhtemelen sabah erkenden kalkmış, bayramlıklarını giymiş, bayram namazından sonra eş dost akrabaları ile bayramlaşmış, âdet üzere topladıkları harçlıklarla hemen koşmuşlar, kendileri için kurulan alana. Bayramın neşesini doyasıya yaşıyorlar. Bayram, bize verilen bir hediye. Yetişkinlerin de bayramın kıymetini bilmesi dileğiyle…
Reklam
Günaydın
Hem bu kadar çok tarihe sahip olup hem de bu kadar bakımsız bırakılmış bir şehir= Edirne
"Bozulmuş"
On bir yıl sonra gördüm yurdumu Toprağı bozulmuş,taşı bozulmuş Açamadım kimselere derdimi Halkın yüzde yetmişbeşi bozulmuş Edirne'den Van'a Van'dan Mersin'e Muğla'sından başla yürü Kars'ına Kapılmayan yoktur para hırsına İzmir'i ,Konya'sı Muş'u bozulmuş Haramı helali incele de bak Ya aptal diyorlar ya
Edirne Arkeoloji Müzesi'nin bahçesinden hayranlık verici bir görüntü...
Ahır yapılan camilerin belgesi!
"Bu ne insafsızlık!" Birincisi, Atatürk devrine ait... 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyeť inhaberi şöyle: "Bu ne insafsızlık. Seferihisar'da tarihî bir cami ahır yapılmış!" Habere göre İzmir Seferihisar'da bulunan Hereke köyündeki II.Bayezid zamanından kalma bir tarihî cami tahrip edilmiş ve ahırahaline
Reklam
Bazı kpss tarih notları
1-) Türk İslam Devletleri Yazar-eser ~Mevlana - Divanı kebir ~Hacı Bektaş Veli - Makalat ~Yunus Emre - Divan ~Ahmet Gülşehri - Mantıkut Tayr ~Hoca Dehhani - Selçuklu Şehnamesi Oğuzlar - Dede Korkut Hikayelerini oluşturan Türk topluluğu Kıpçaklar - Dede Korkut Hikayelerine konu olan Türk topluluğu Akkoyunlular - Dede Korkut hikayelerini yazılı
Bayram
Edirne Selimiye'de bir bayram sabahı, bayram namazı eda ediliyor. Herkes aynı nizamda, Rabbinin huzurunda. Fotoğraf öyle bir açıyla çekilmiş ki hem bu huzuru hissediyorsunuz hem de caminin bütün ihtişamını. İslam'ın bütün insanlığa gönderilmesini temsil ediyor gibi rükudaki insanlar farklı renkler giyinmiş, renkleri kuşanmış. İnsan fotoğrafa baktıkça fotoğrafın içine daha da dahil oluyor. Sanki rükudaymış hissi geliyor. Ne kadar uzaktan çekilse de fotoğraf, yakınlaşıyor gitgide. Bir müddet sonra insan kendini orada hissediyor. Bir bayram sabahı, Selimiye'de.
İnsan Ve Hayat Nisan 2024
İnsan Ve Hayat Nisan 2024
Site üyeleri cümbür cemâat teravihe gitse, Edirne'den Kars'a tüm camiler rezerve.... 😆😆
Tunus’da, Libya’da, Cezayir’de kalan eski Çanakkale, İzmir, Aydın, Muğlalı ailelerin soyadları arşiv belgelerine de yansımıştır. Cezayirde Türk soyundan gelenlerin soy adları: Baghlali (Bağlılı - Çanakkale) Benkasdali (Ben Kazdağılı Çanakkale) Benmarchali (Ben Maraşlı- Maraş) Benterki (Ben Türk-Anadolulu) Bersali (Borsali (Bursalı-Bursa Chatli
Reklam
MALLARI ÂHİRETE GÖNDERMEK
Molla Nureddin Hamza bin Atâullâh, halk arasında “Üçbaş” diye bilinen meşhur âlimlerden bir zâttır. Manisa, İznik, İstanbul Ebû Eyyûb el-Ensârî ve Edirne Üç Şerefeli medreselerinde müderrislik yapmıştır. 1534 senesinde vefat etti. Kabri, Fatih, Karagümrük’te yaptırmış olduğu külliyenin yanındadır. Molla merhum, elinin sıkılığı ve mal toplamaktaki hırsı ile bilinirdi. Bir dirhem harcasa pek üzülür, bir dinar ardından ayrılık ateşi çekerdi. Kendisi de eski elbiseler giyerdi. Böyle yaparak hadsiz hesapsız dirhem ve dinar biriktirip nice mal topladı. Daha sonra bu para ve mallarla âhiret saadetinin en faydalı vesilelerinden olan sadaka-i câriye olarak evinin yakınında bir mescit ve yanına bir de medrese inşâ ettirdi. Medresedeki fakir hoca ve talebelerin geçimleri için birçok gayrimenkuller ve okumaları için de birçok kitaplar vakfetti. Sultan Süleyman Han’ın veziriazamı İbrahim Paşa, bir gün Molla ile sohbet ederken dedi ki: “Sizin, altın ve gümüşe bu kadar meyliniz ve sevginiz varken sizden umulmayacak bir surette bu kadar büyük meblağları nasıl çıkarıp da hayrât ve hasenâta sarf ettiniz?” Üçbaş Molla ona şöyle cevap verdi: “Doğrudur. Benim, altın ve gümüşe aşırı düşkünlüğüm vardır. Hattâ bu sevgimden dolayı onları dünyada bırakmayıp âhirette de benimle beraber olsunlar diye hayır ve hasenâta harcayarak âhirete göndermek istedim.”
Bayram Neşesi Bir Başka
Zamanlar, mekânlar değişse de çocuklar hiç değişmiyor. Aynı neşe, aynı saf ve masum çehre, fotoğraflarda karşımıza çıkıyor. 111 yıl öncesinden bir örnek size. Yıl 1913. Edirne, Bulgar işgalinden kurtulmuş. Selimiye'nin gölgesinde bayram panayırı kurulmuş. Çocuklar muhtemelen sabah erkenden kalkmış, bayramlıklarını giymiş, bayram namazından sonra eş dost akrabaları ile bayramlaşmış, âdet üzere topladıkları harçlıklarla hemen koşmuşlar, kendileri için kurulan alana. Bayramın neşesini doyasıya yaşıyorlar. Bayram, bize verilen bir hediye. Yetişkinlerin de bayramın kıymetini bilmesi dileğiyle...
Yedikıta Dergisi - Sayı 188 (Nisan 2024)
Yedikıta Dergisi - Sayı 188 (Nisan 2024)
1.276 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.