Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ekim

ekim
@eekimm
ekim
Bir kitabı okumaya başladı
Marksizmin Üç Kaynağı
Marksizmin Üç KaynağıVladimir İlyiç Lenin
8/10 · 123 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İki Lider İki Örnek
İki Lider İki ÖrnekKolektif
6/10 · 5 okunma
Kürt milliyetinin kendi kaderini tayin hakkını savunuyoruz. Bu esas Milli Kurtuluş savaşında ve Lozan’da Milli Kurtuluş savaşının liderleri tarafından da savunulmuş, fakat daha sonra Kürtler üzerinde bir milli baskı ve eritme politikası uygulanmıştı. Bize göre Türk ve Kürt milliyetinden halkların birliği ancak her iki milliyetin serbest iradesine dayanan gönüllü bir birlik olabilir. Gönüllü olmayan bir milliyetin ezilmesine dayanan bir birlik sahtedir ve yıkılmaya mahkumdur.
Sayfa 140 - LE-YA Yayınevi (pdf)Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
kadın sorunu üzerine etkili bir açımlama. (barbara anna kistler)
“Ben, TİP’in yöneticilerini, kendilerine sosyalist adını veren reformcu orta burjuva aydınları olarak görüyorum. TİP’in çizgisi de, orta burjuvazinin radikal kesiminin tutarlı reformist çizgisiydi.”
Sayfa 41 - LE-YA Yayınevi (pdf)Kitabı okudu
Reklam
İbrahim KAYPAKKAYA yoldaş nazi işkence odalarının tavanına kanıyla “unutma ki, sen bir komünistsin” diye yazarak falakaya her yatırılışında o yazıyı okuyup faşist cellatlara karşı direnen Dimitrov’ların, Naziler tarafından kurşuna dizilirken Alman askerlerine “Ben sizin kurtuluşunuz için mücadele ettim. Siz kurtuluşunuzu öldürüyorsunuz” diye bağıran Fransız Komünisti George POLITZIER’lerin, Nazi kurşunlarına karşı korkusuzca göğüs geren Ermest THELLMANN’ların ve ölümü “Yaşasın HO Şİ MİNH” diyerek göğüsleyen Vietnam kahramanlarının her türlü şart altında son nefeslerine dek sürdürdükleri mücadelenin izleyicisidir.
Sayfa 36 - LE-YA Yayınevi (pdf)Kitabı okudu
.. sınıf mücadelesinde devrimcinin elindeki tek silah ideolojik sağlamlıktır; yani devrime olan bağlılık ve inançtır. Devrimcinin elinde bundan başka silah yoktur. Fakat bu silah, karşı-devrimin falakasının, elektro şoklarının, psikolojik işkencelerinin üstesinden gelecek derecede güçlü ve yegane silahtır. Yeter ki kullanılsın. Bu silahın güçlülüğü Uluslararası proleteryanın emperyalizme ve onun uşaklarına karşı verdiği sınıf mücadelesinde binlerce defa sınanmış ve ispatlanmıştır. Bu silaha sahip olmayan birinin devrimciliği, rahatına düşkün, inançsız kişilerin salon gevezelikleriyle ve mevki hırslarıyla sınırlanmış bir devrimciliktir.
Sayfa 12 - LE-YA Yayınevi (pdf)Kitabı okudu
404 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Hatıralarım
HatıralarımMusa Anter
9.4/10 · 678 okunma
Dönemin Adalet Partisi’ne istinaden..
“Herkes mensup olduğu sınıfın affını ister. Siz hırsız, ırz düşmanı ve katillerin affını istiyorsunuz. Biz ise, sizce solcu ve bölücülerin, yani Kürtlerin affını istiyoruz. Pekâlâ, herkes kimin affını istiyorsa ondan sayılsın.”
Sayfa 224 - AramKitabı okudu
Öte yandan, bir de insanın siyasi ve ahlaki meşrebine tesir eden etkenler vardır. Benim çocukluğum, memleketimde kan, zulüm ve vahşet içinde geçti. Muhakkak daha o zaman da Avrupa’da hayvanları koruma örgütleri vardı ve faraza bir at arabasının yükünü ağırlaştıran sahibine müdahale ediliyor ve cezalandırılıyordu. Ama biz Kürtlerin, elin hayvanları kadar değeri yoktu. Gerçi şimdi de yoktur ama o vakit Kürtleri öldürmenin adı, ‘temizlemek’ti. Bu zulüm o denli yaygın bir biçimde işlenmişti ki, artık Kürtler de bunu doğal bir şey olarak görüyordu. Zannediyorlar ki, hükümetin görevi Kürtleri öldürmektir. Kürtler, hükümetten zulümden ve ölümden başka bir şey görmemiştir. Burada Mahatma Gandi’nin bir sözünü elli sene geçmesine rağmen hatırlar ve rehber bilirim. Hindistan 1947’de özgürlüğüne kavuşunca, Gandi bir okulda, “Gençler, siz benden daha şanslısınız. Çünkü bundan sonra namuslu bir hava içinde büyüyeceksiniz” demişti. Ama işte ben yukarıda anlattığım hava içinde büyümüştüm, solcu olmayıp da ne olacaktım!?
Sayfa 209 - AramKitabı okudu
Reklam
Namuslu bir milliyetçiliktir ki beni solculuğa itmiştir. Çünkü şu anda bile esir milletler ancak sosyalizm sayesinde kurtulurlar. Bugün Kürdistan bazı antik heykellere benzer. Faraza, bir Apollon heykeli gibi; başı Alman müzesinde, gövdesi Türkiye müzesinde, ayakları ve elleri başka müzelerde. Ne tuhaftır ki, Kürdistan dört devletin coğrafi müzelerini zenginleştirmiştir.
Sayfa 209 - AramKitabı okudu
Çanakkale - Sürgün
Daha bir çok acı ve tatlı hatıralarla bu cezamı da bitirmiş olarak İstanbul’a döndüm. Ama dikkat ediyorum, bir Avrupalı filozof, aklımda kaldığına göre Hobbes olmalı, “Politik fikirler keçe gibidir; vuruldukça sıklaşır kıymetlenir” der. Bana da haksızlık ve işkence yapıldıkça fikirlerime daha da bağlanmışımdır.
Sayfa 184 - AramKitabı okudu
“Bir millet için en büyük felaket tarihinin düşmanları tarafından yazılmasıdır.”
Sayfa 173 - AramKitabı okudu
38 Numaralı Hücrem
Hücre, tek başına oturulan küçük bir oda demektir. Ama aslında, benim bütün arkadaşlarımın hücrelerine “mezar” demek gerekir.
Sayfa 149 - AramKitabı okudu
Senelerden sonra mahkemeye çıktığımızda 49 kişiydik; bu olaya da “Kırkdokuzlar” denildi. Sebep şu: Ankara Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf talebesi ve hemşehrim Emin Batu, hücrede vefat etti. Bu yüzden kırk dokuz kişi kaldık. Biz hücreden çıktık, Emin’in kan içindeki hücresine gittim. Ağzından gelen kan ile duvara şunları yazmıştı: “Esaret bahçesinde bir gül olmaktansa hürriyet bahçesinde bir diken olmayı tercih ederim.”
Sayfa 148 - AramKitabı okudu
ekim
1000Kitap'a katıldı.