İnsanlığa sığmayacak ağır işkencelerin, işkenceye dayanamayarak benliğini kaybeden insanların, hissizleşmiş askerlerin, arkadaşlarını korumak için canını vermeye kararlı bir adamın, Nuri'lerle dolu bir koğuşun, yüreği kırık olan bir milletin hikayesiydi, yaralısın. Aslında romanda bir adamın cezaevine getirildikten sonraki 24 saati anlatılıyor fakat bu yirmi dört saati iki aya başarıyla taşıyor Erdal Öz. Roman 1960 darbesi ve sağ sol çatışmaları sırasında işkenceye uğrayan insanların acılarını en derinlerde hissetiriyor. İçeriye giren adamın suçunu hiçbir zaman öğrenemiyoruz ama biliyoruz o adamın bir siyasi olduğunu. Ona bir şeyler yaptıklarını, canını acıttıklarını. Bunları öğrenme merakı ise kitabın bir çırpıda bitmesine neden oluyor. Kitabın dili oldukça sade ve anlaşılır. Eğer sizde eski Türkiye'nin hayatına kısa bir bakış atmak istiyorsanız Yaralısın kitabını mutlaka okumalısınız diyor ve şimdiden iyi okumalar diliyorum.