Bir ömür boyu omzumda taşıdığım, başka hayatlara sürdüğüm,hem kendimi hem başkalarını hırpaladığım,inim inim inleyen içimdeki yaranın hafiflediğini,üzerimden koca bir yükün kalktığını hissettim gözlerim buğulanırken
Oysa ölüm,insana açılan tüm kapıların sonsuza kadar kapanması demekti ve onca acıya rağmen halâ hayatta kalmak, dünyaya katlanıyor olmak kötü bit pas tadı bırakıyordu insanın ağzında.
"Ne hissedilmesi gerekiyorsa onu hissediyorum.Koca bir hiçlik...Ne eksik ne fazla.Böylece yavaş yavaş deliriyorum.Delirdikçe boş veriyorum.Boş verdikçe hafifliyorum.Zerre zerre azalıyorum.Böyle giderse yok olacağım.Her canlı gibi.Bu sebeple endişelenmek beyhude.Yani çok hissetsen de ölüyorsun hissetmesen de.İyisi mi sorgulamadan yaşatıp gitmek..."
Demem o ki,insan kendinin cehennemmidir.Bak adam yanlış söylemiş,"cehennem başkalarının" demiş ya,işte o yanlış.İnsan kendinin cehennemidir.Dünya üzerinde kimse kalmasa,bu insan oturup kendi kuyusunu kazar,hem de bu işi kimseye bırakmaz.