07.09 09.03
Geldi, yanıma oturdu ve anlatmaya başladı kadın.
"Ben dedi… çok aşık oldum, ilk aşktı. İlk gençlik, çocukluk aşkımdı. Çok sevdik birbirimizi, sevmeyi beraber öğrendik.
Beraber birbirimizi severek büyüdük. Çok küçüktük, beraber öğrendik büyümeyi. Kocaman hayaller kurduk, kendimizden büyüktü hayallerimiz. 16 yaşımın en güzel baharıydı diyorum.
Doğu Türkistan mı önemli Filistin mi¿
Şu sıralar Doğu Türkistan hakkında paylaşımlar görüyorum. Ama bu paylaşımlar Doğu Türkistan'ı düşündüklerinden değil, sırf Filistin'e inat. Filistin'deki Rafah olaylarından sonra daha çok ses çıkaran oldu. Görmezlikten gelen ünlüler bile bir şeyler paylaştı, eh biraz da mecburiyetten (ünlü olmak için ünlü olan ünlüler🤪). İşte Filistin'in en çok dile gelindiği zamanda Doğu Türkistan paylaşılıyor.
O paylaşımları yapanlara söyleyecek sözlerim var:
1. Filistin sadece Filistin'i ilgilendiren bir mesele DEĞİL. Filistin insanlık meselesi ama tabii insan olmayan nereden bilsin, eh sizde haklısınız.🤭
2. Filistin insanlık meselesi olunca eee doğal olarak işin din, dil, millet gibi faktörler de önemli olmuyor. Hani İNSANLIK MESELESİ ya... Ama tabii onlar bizim Müslüman Kardeşlerimiz.🤲🏻
3. Son olarak da Doğu Türkistan'a değinmek istiyorum. Evet oradaki kardeşlerimize zulüm ediliyor. Evet dünya Filistin'de olduğu gibi Doğu Türkistan için de susuyor. Amma şöyle bir durum var ki, Filistin tüm dünyadaki masum insanların sesi oldu. Nasıl ya da ne zaman olacak bilmiyorum ama artık dünya eskisi gibi olmayacak.🌏
ALLAH'IM O GÜNLERİ GÖRMEYİ BİZLERE NASİP ETSİN!
Fahrenheit 451
Ve son olarak, kitabın ismini nasıl buldum? Eh, kitaba birçok isim verdiğim oldu. Bir ara ismi "Gece Yarısından Çok Sonra" idi. Bir süreliğine "İtfaiyeci"ydi. Ama bu isimlerin hiçbirini beğenmedim. Sonra kendime "Eh, kitaplar kaç derecede tutuşup yanar?" diye sordum. Sonra UCLA'in fizik bölümüne ve kimya bölümüne telefon ettim. Başka birkaç üniversiteyi aradım. Kimse bilmiyordu ve görünüşe bakılırsa kimse bu bilgiyi benim için arayıp bulamıyordu. Sonunda kafamda bir ışık yandı ve itfaiye teşkilatını aradım. "Beni itfaiye şefine bağlayın," dedim. Buranın, Los Angeles'ın itfaiye şefine ulaştım ve "Kitap kâğıdı kaç derecede tutuşup yanar?" diye sordum. "Bir saniye, hemen geliyorum," dedi. Geldi ve "451 Fahrenheit," dedi. Ben de, "Ah, bu güzelmiş," diye düşündüm. Bu kesinlikle güzel. Mükemmel. Sonra tersine çevirip "Fahrenheit 451" dedim ve işte size kitabın ismi. Ve önümüzdeki birkaç yıl içinde
santigrat ölçeğine geçersek büyük hayal kırıklığı yaşayacağım.
rabbim şimdi bir polisi tutuklar gibi
değişik bir hayvan tıkanıyor göğüslerimde
menşei cam çocukların haysiyetiyle
pasiflora anlamında tiren koşayım
koşayım filmlerin adı bu olsun
şehre laciverd bir ceket gibi yakışsın yağmur
rabbim gör rabbim duy rabbim bağışla
rabbim kızın annesi bankada memur
sol yanlarım cumartesi küle çalışsın
mason
AYIBI YOK AMA İŞTE
Erkekler hep yalnızdır,
Ben yapayalnız.
Sabahını söndürmüş,
Ömürlüğünü bitirmiş.
Ben yapayalnızım,
Sonrasında sigara alacak param da yok.
Erkeklerin mezarı kurudur ahbap,
– yatacak yer verdiler mi sana?
+ evet.
– yatacak yer verdilerse iyi.
+ eh işte.
– bazen gıpta ediyorum. benim halim senden kötü.
+ nasıl yani?
– bir odan var ya!
+ senin yatacak yerin yok mu?
– hem var, hem yok. arkadaşlarda kalıyorum.
+ ben de. ama arkadaşlar iyidir.