...sessiz akşam vakitleri. karanlığın aydınlıkla olan vedasının arafta kaldığı zamanlar. bir yanın siyah diğer yanın maviye çalıyor. düşünüp duruyorsun; şayet düşünecek bir şeyin varsa. belkide bir kaç anının üzerine serzeniş, neyse artık. biz gün ve gece kadar kolay ayrılmadık. ebedi buluşmaları vardı onların nihayetinde. biz öyle bir şans maalesef bulamadık. muhtemelen biz, biz bile olamadık. farkına vardığımızda bazı olumsuzlukların sanırım geç kalmıştık telafi etmeye. keşke varmamış olsaydık, bir çok güzel gün ve gece karşılıklı düzülmüş methiyelerimize şahitlik etseydi. bir tık daha fazla acımazdı canımız. çok kolay edinebiliyor, çok kolay kaybedebiliyoruz duygularımızı. onları bu denli ucuz kılan şey nedir tam olarak bilmiyorum. yinede üzülüyorum, her kaybın bende bıraktığı izi ömür boyu saklamak gibi lanet bir alışkanlığım var. bir yenisi, bir eskisiyle arkadaş oluyor. el ele tutuşup bir koca ömür; yiyip tüketiyorlar içimi az az...
Sayfalar yorgun
Sayfaları yoran kelimelerdir. Kelimeleri yoran kalemlerdir. Kalemleri yoran tutan eldir. Tutan eli yoran yürekteki o kırgınlıklardır, o söylenemeyenlerdir. Söylenemeyenler eli, el kalemi, kalem sözcükleri, sözcükler sayfaları yorar Keşke insanlar yormasa (Aker Kartal)
Reklam
Sonsuzluğu kusursuzlukta arama Mutluluk keşme bi' an Terbiyedeyim, el yordamıyla bulamam Gizde değil serindeyim Durabilir... Vurabilirsin... Hissettiğin gölgedeyim
26 Eylül 2022'de Baltık Denizi'nde dört su altı "şoku" meydana geldi, ardından enerjiyi doğrudan Almanya'ya taşıyan iki Rus gaz boru hattı olan Kuzey Akım I ve Kuzey Akım II'de üç sızıntının keşfedilmesi büyük miktarda gaza neden oldu. boru hatlarından yakındaki denize sızmak için. "Sızıntı" noktalarındaki
Hz. Ömer (ra), sessizce, dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulunan küçük bir torba vardı. İşte Allah Resûlü'nün odasında bulunan eşyalar bundan ibaretti.  Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer'in (ra) hıçkırıkları Allah Resûlü'nü uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer (ra) ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Peygamber Efendimiz (sav) hayretle sorar: "Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?" "Ey Allah'ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah'ın Elçisisin… İzin versen de, biz de seni…" Maksat anlaşılmıştır, Allah'ın Elçisi (asm), gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve "Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı " (Ankebut, 29/64) ayetini okuduktan sonra ekler: "İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, ahiret te bizim!.."
KUR’ÂN’I DİNLEYİN VE ONUNLA AMEL EDİN
"İlim öğrenin! Zira ilimde çok büyük hayır vardır. İlim öğrenin ve amel edin. Böylece, ilimden istifade edesiniz. İlim kılıç, amel el gibidir. El olmadan kılıç kesmez. Kılıç olmadan da el kesmez. Zahiren ilim öğrenin ve batınen ihlaslı olun. İhlas olmadan zerre kadar sevap kazanamazsınız. Kur’ân’ı dinleyin ve onunla amel edin. Onu Cenab-ı Hakk kendisine ulaşasınız diye indirmiştir. Bu Kur’ân güneştir; o halde onu kalp evlerinize bırakın ki, sizi aydınlatsın."
Reklam
1.000 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.