Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

elvan bağatur

elvan bağatur
@elabgtr8
* Honesty is the first chapter in the book of wisdom. (Thomas Jefferson)
106 okur puanı
Ekim 2015 tarihinde katıldı
Alışmak
İnsan her şeye alışıyor da cayır cayır harlı bir ateşin içinde yaşamaya alışır mı? Kökleri sökülmüşken, çiçek açmaya da alışır mı bir ağaç? Sahi, insan hiç sevdiğini unutmaya alışır mı?
Sayfa 111 - hayykitap
Reklam
MUTLULUĞUN TARİFİ
* Mutluluk, sabah saatin çalma sesini çekmeden kendiliğinden uyanmaktır. * Mutluluk, sabah namazından sonraki uykudadır. * Mutluluk, yaz sıcağını bir gölgede oturarak izlemektir. * Mutluluk, bir gölgede oturup tefekkür etmektir. * Mutluluk, annenden azar işitmeden toprağın üzerinde yalınayak koşmaktır. * Mutluluk ıslak çimenlere basmaktır. * Mutluluk, annenin kucağında saçını okşamasıdır. * Mutluluk, babanın omzunda uyuyakalmaktır. * Mutluluk, okuduğun kitaptaki karakterle arkadaş olmaktır. * Mutluluk, dışarıda kuramadığın arkadaşlıkları kitaplarda bulmaktır. * Mutluluk, gece kitap okurken başının kitabın üzerine düşmesi ve uyuyakalmandır. * Mutluluk, sabah uyandığında kitap sayfalarının rahiyasıyla uyanmaktır. * Mutluluk, içine attıklarını paylaşabileceğin birilerinin olmasıdır. * Mutluluk, Allah'a seni seviyorum diyebilmektir. * Mutluluk, Allah'ın seni seviyorum demesidir. * Mutluluk, sevdiğinin yanında olmaktır. * Mutluluk, özleyebileceklerinin yanında olmasıdır. * Mutluluk, sen anlatırken dinlemektir.
Sayfa 78 - hayykitap
Peki aptal kelimesi abdal kelimesinden mi gelmiştir?
* Abdal, hali değişen demektir, aptal ise değişmeyendir. * Abdal anlamak aptal ise anlaşılmak ister. * Abdal iyiliğin eşinden koşar, aptal ise çıkarının. * Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur. * Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. * Abdal yaptığı kötülükten, aptalsa yaptığı iyilikten pişman olur. * Abdal yapmadığı iyilikten, aptal yapmadığı kötülükten pişman olur. * Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır ne utanır sayıklamaya devam eder. * Abdal tebessüm etmeyi, aptal sırıtmayı sever. * Abdal beğendiğini sever, aptal ise sevdiğini beğenir. * Abdal aptalı bulunca susar, aptal bulsa da bulmasa da konuşmaya devam eder. * Güzel deyince aptalın aklına kadın gelir, kadın deyince abdalın aklına güzel. * Abdalın namazı kaçırma ihtimali yoktur, aptalın ise bahanesi çoktur. * Abdal soru sormayı, aptal cevaplamayı sever. * Abdal çaya karışıp erimek ister, aptal çay kaşığı gibi orada kalmak. * Abdal kar tanesi gibi yumuşak konuşur, aptal dolu gibi sert. * Abdal az kişiye çok, aptal çok kişiye az değer verir. * Abdal azı bulursa sevinir, aptal çoğu bulamazsa üzülür. * Abdal düşünmekten uyuyamaz, aptal uyumaktan düşünemez. * Abdal yüreği sarsılınca kendine gelir, aptal yer sarılsa da kendine gelmez.
Sayfa 68 - hayykitap

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Muhabbet
Konuşmak sadece kelimelerin sese kavuşmuş halidir. Muhabbet ise kelimelerin gönle kavuşabilmesidir. Ve gönle kavuşan muhabbet eğer Allah'ı anmıyorsa, yağmura hasret bir çöl gibidir.
Sayfa 52 - hayykitap
uçurtmalar
Uçurtmalar, alnını rüzgara teslim edip benliği ile değil hayalleriyle sevdasına doğru uçan umutlardır. Bir sevda hikayesidir uçurtma ile gökyüzünün aşkı.
Sayfa 44 - hayykitap
Reklam
İnsan alışmalı yaşadığı yere, veyahut gitmeli alışabileceği yerlere.
Sayfa 33 - hayykitap
Anneler
Bu arada sobanın bu kadar nostaljik ve güzel anısından bahsetmişken, o dünya güzeli annelerimizin bembeyaz elleriyle bıkmadan, usanmadan sobanın külüyle, odunuyla, ters rüzgarıyla, nazıyla uğraşmasının da hakkını vermek istiyorum. Anneler, belki de meleklerin nasıl güzel olduklarını anlamamız için dünyadalar...
Sayfa 25 - hayykitap
Eskilerden (özlemle)
Demini almış her an içilmeye hazır çayın kaynama sesi ve olağanüstü kokusu sarardı odayı, üzerine koyduğumuz kestaneler emin ellerdeydi, bilirdik. Kışın soğuk algındığından korunmak için mandalina yediğimiz doğru değil. Kabuklarını sobanın üzerine koyup kokusundan mest olmak için yerdik hızlıca. Üzerinde ekmek kızartır, tereyağını ekmeğin üzerine teslim ederdik. Bize unutulmaz bir tat hazırlardı sobalar... Kış akşamları dışarıda kar yağar, sobanın ateşli, kırmızı, sarı ışığı duvarlarımızı aydınlatırdı. Kuzine sobalarda tabii ki şehirlilerin kumpir diye bildiği keyif. Ellerimizi yıkadıktan sonra parlaklarımızla üzerine sıçrattığımız suların pıs pıs 'ları. Sobanın karşısında önce misafirlere, yoksa evin çocuklarına rezerve bir divan. Diğer odalardan soğuk gelmesin diye rulo şeklinde yapıp kapının önüne koyduğumuz battaniye. Ve Güdük Necmi'nin o sobanın içine nasıl sığdığı, bir neslin çocukken aklındaki tek soruydu! Sobanın yanma sesi evimizdeki bereket sesiydi. Huzurun sesiydi. Çıtır çıtır hem görsel hem işitsel bir olağanüstülük zuhur ederdi odamızda. Sobadan sonra insanlardan bir şeyler kopup gitti diye düşünüyorum. Eski sıcaklıklar, ekmekler, masumluk, samimiyetler sobaların sanayilere, hurdalığa gitmesi üzere bitti gitti. Eskileri düşünürken, sevdiğim birini gördüğümde yüzümde oluşan tebessümün bizzat aynısı oluşuyor. Soba, güğüm, divan... Odaları değil sanki yürekleri ısıtırdı birbirlerine.
Sayfa 25 - hayykitap
Gizli bağ
Salon oturmaları vardı eskiden. Neden salonda oturulur? Çünkü soba orada, sadece orası sıcak. Aileyi bir arada tutan gizli bir bağdı sobalar. Soğuk odalara kimse girmeye cesaret edemediği için, herkes salonda oturur, muhabbete katılmak durumunda kalırdı. Bir odanın olmazsa olmazı olduğunu, Macarcada sobanın oda anlamına gelmesinden anlayabilirsiniz.
Sayfa 24 - hayykitap
Özlem
"Her sevginin merkezinde özlemek vardır kızım. Özlemediğini sevmez insan. Biraz özleşiriz, özleşiriz ki sıra kavuşmaya gelsin. Güneş neden batıyor sanıyorsun, özleyelim de tekrar isteyelim diye. İnsan neden uyuyor sanıyorsun, özleyelim de uyanalım, tekrar dönelim işimize gücümüze diye. Dünyada neden kötülük var sanıyorsun, iyiliği özleyelim de iyi insanlar da olsun diye. Her şey zıddıyla bilinir canım kızım. "
Sayfa 20 - hayykitap
Reklam
Dua
Babamın güzel cümleleri geliverdi aklıma: "Akşamları o günün bereketinden herkes dua eder zaten kızım. Önemli olan gün başlamadan, elinde bir şey yokken dua etmektir". Hem sabah namazlarından sonra dua eden küçük kızların duasını Allah hiç geri çevirmezmiş.
Sayfa 16 - hayykitap
Sevgi
İnsan en çok da sevdiğinin hatrına alışırmış bir şeylere. Bize lazım olan şey neydi? Sevmekti. Dünya ilerledikçe peyderbey bilgi, ilim, okullar, öğrenciler, öğretmenler, fabrikalar, her şeyin sayısı artıyor da neyin sayısı azalıyor? Sevginin. Bize korku değil sevgi lazım kardeşlerim. Ve sabah namazlarına bizi kaldıracak şey korku değil, sevgidir.
Sayfa 16 - hayykitap
Mütevazi ilişkimiz günün birinde sarma cigaranın dumanıyla tanışsın. "Vur dumana, gel imana" olsun yaşam felsefemiz.
Sevgiyi emekle, özgürlüğü direnmekle var edelim. Cesaret ve fedakarlık yasadışı hayatımızın tek yasası olsun.
Sayfa 54 - dipnotKitabı okudu
Babam beni İstanbul'da İnşaat Mühendisliği okuyorum diye biliyor. Dört yıl oldu, bu yıl bitirmem lazım. Ama liseyi bitiremediğim için üniversite sınavına da girememiştim. Geçen sene köyde babam evin toprak damını yıkıp yeniden yaparken benim de fikrimi sordu. "Oralara henüz gelmedik," dedim.
Sayfa 51 - dipnotKitabı okudu
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.